- "Sandım ki... seni sonsuza dek yitirdiğimi sandım Alex. Gitsen her şeyimi kaybederdim. Sen venim her şeyimsin."
- Aiden öne eğildi, dudaklarını dudaklarıma sürdü. "Seni seviyorum Alex. Senin için her şeyden vazgeçerim."
- Göğsüm sıkıştı, ben daha ne oluyor diyemeden sözler dökülüverdi ağzımdan. Kahretsin, ona yalvardım... hayatımda daha önce hiç ama hiç yapmadığım bir şeydi bu. "Lütfen bana geri dön Alex. Ne olursun. Seni o kadar çok seviyorum ki böylece kaybetmeye dayanamam. Olacaklara izin veremeyeceğim kadar seviyorum seni, ancak başka çare bırakmıyorsun bana." / İKSİR
- Aşağıda, mahzende kapalı olan şeyaslında Alex değildi... aldığım her solukta sevdiğim kız değildi o. / İKSİR
- Kalbim küt küt atıyordu, sımsıkı sarılıp onu kendime çektim, ayaklarını yerden kestim. Kahkahası boğuk olmakla beraber neşeliydi. Yüzümü saçlarına gömdüm. "Seni seviyorum Alex. Daima seveceğim seni." / İKSİR
- Aşk varsa, daima umut da vardır.
- Elimi kollarının üst kısmına koydum. Beni kaldırırken pazıları gerildi, ben de bacaklarımı gövdesine doladım. Aramızdaki tek şey arzu değildi. Çok daha fazlası vardı; bağışlama, kabul, rahatlama ve en önemlisi aşk.
- Elleri her yerdeydi, vücudumu kaplayan her bir yara izine saygı gösterisinde bulunuyordu sanki. / APOLLYON
- Apollo'nun gözü tekrar Aiden'a takıldı. "Onun için hayatını verir miydin?" Bu sorudan hiç hoşlanmamıştım, itiraz edeyim dediysem de Aiden gözünü bile kırpmadan yanıt verdi. "Evet." / APOLLYON
- Alex: Başarısızlığımın sebebi olarak seni görüyordum.
Aiden: Ne?
Alex: Sen etraftayken, özellikle de ders sırasında beni izlerken hiçbir şeyi doğru dürüst yapamıyordum. Senin gözünde mükemmel olmak istiyordum. Benimle gurur duymanı istiyordum.
Aiden: Duyuyorum.
Alex: Senin yüzünden odaklanamasam bile, gücümün kaynağısın. / APOLLYON