- Melez olsaydı kendimi çoktan onun kollarına atmıştım.
Ama Aiden lanet olası bir safkandı.
Mükemmel derecede güçlü parmaklara ve... bana kendimi midemde kelebekler uçuyormuş gibi hissettiren o gülüşe sahip lanet olası bir safkandı . Bir de bana bakışı , gözlerinin bir anda griden gümüş rengine dönüşüvermesi , beni şu an bile etkiliyordu . Küçük , budala kalbim güm güm atıyordu. / SAYFA 136 - 137 - "Neredeyse hiçbir şey ifade etmez, Alex. asla."
(Sayfa 56) - Başını kaldırıp bakmadı bile. "Çalışırken konuşabiliyorsan, yeteri kadar sıkı çalışmıyorsun demektir." (Sayfa 97 aiden ve dersleri..)
- O kitaba dikkatini verdiğinden bile emin...
"Alex, bana bakmayı bırak da biraz kardiyo çalış." Bir sayfa daha çevirdi. (Sayfa 98) - Arkadaşlar, arkadaşlarının aptallık yapmasına izin vermezlerdi. (Sayfa 100)
- "Sana tekrar soruyorum nesin sen ?)
...
Başımı kaldırdım."biliyor musun, bunu bana soran ilk kişi değilsin. İblisin teki de sormuştu... Beni damgaladıktan hemen sonra."
Yüzünde meraklı bir ifade belirdi. "Belki de yanıtı bulmak için seni ısırmam gerekiyordur." - Aiden bir anlığına gülümsedi. "İnsanlar sevdikleri uğruna akla gelmeyecek şeyler yaparlar alex. " (sayfa 233)
- "Bir daha bu kadar salakça bir şey söylersen seni uykunda boğarım."
Altın kaşları kalktı. "Küçük alex, birlikte yatmamızı mı teklif ediyorsun?"
O sonuca nasıl vardığına hayret etmiştim. Havluyu indirdim." Ne? Hayır!"
"Yatakta yanımda yatmadıkça beni nasıl boğabilirsin ki?" Pis pis güldü. "Bir düşün bakalım."
(Sayfa 250 seth ve alexin kaf dalaşı) - "Koluna bir şey mi yaptın?"
"Hı?"
Eğildi, parmaklarımı biraz önce çarptığım dirseğimde gezdirdi. "Buraya."
Orada küçük, güç bela gözüken kırmızı bir nokta vardı.
"Nasıl oluyor da görebiliyorsun bunu? Birkaç dakika önce kapıya çarptım."
Seth'in dudaklarında kocaman bir gülümseme belirdi. "İnanılmaz derecede zarifsin. Öpeyim de geçsin mi?" / S.47 - Bana bu kadar yakınken, bir eli omzumda, diğeriyle de sürekli saçımı okşarken ellrinde macun gibiydim. Galiba o da bunu biliyordu. / S.72