- Carissa: Teşekkür ederim. Lesa sana şunu söylememi istiyor. "Daemon bugün seksi gözüküyor." Ben de aynı fikirdeyim.
Sessizce güldüm ve şöyle cevap verdim:
"Daemon her zaman seksi gözüküyor!" - ...Ben hayaletlere inanmıyordum.
Aiden ise inanıyordu.
Leon ikimizin de salak olduğuna inanıyordu.
Ama lanet olsun,bunu dört gözle bekliyordum.Sadece orada aturup konuşmayı.(...)
Aiden'la geçirdiğim bu anlar,Leon bize katılmaya karar verdiğinde bile günün en güzel kısmıydı.
(...) - "Bu sen misin?"
"Neye benziyor?" diye tısladım.
Yüzüne yavaşça bir gülümseme yayıldı."Kendini filme mi aldın?"
Derin ve yavaş bir nefes aldım."Sanki canlı sapık gösterisi falan yapıyormuşum gibi konuşuyorsun."...
Daemon genzinden bir ses çıkardı."Öyle mi yapıyorsun?" - Ekrandaki zombi, bir adamın kolundan bir parça kopardı. "Bu ne ya?" diye yakındı Daemon. "Adam öylece orada dikiliyordu. Merhaba. Her yerde zombi var. Arkana baksana, geri zekalı.
- Sınıfa önce Carissa,sonra da Daemon geldi.Daemon sıramın üzerine mocha latte koydu.Havaya tarçın kokusu yayıldı.
"Teşekkürler."Sıcak bardağı tuttum."Seninki nerede?"
"Bu sabah susamadım," dedi,kalemini çevirerek.Omzumun üzerinden baktı."Selam Lesa."
Lesa iç çekti."Benimde bir Daemon'ım olmalı."
Sırıtmamı gizlemeyi başaramayarak ona döndüm."Seninde Chad'in var."...
Gözlerini devirdi."O bana latte getirmiyor."
Daemon kıkırdadı."Herkes benim kadar muhteşem olamaz." - "Kurabiye yer misin?" diye sordu, çikolata parçacıklarıyla dolu bir kurabiye uzatarak.
Midem kötü olsun ya da olmasın, bunu reddetmemin imkânı yoktu. "Tabii."
Çarpık bir gülümsemeyle bana doğru eğildi; dudakları dudaklarıma çok yakındı. "Gel de al."
Gel de al mı?.. Daemon, kurabiyenin yarısını o dolgun ve tamamen öpülesi dudaklarının arasına koydu.
Hay ben böyle işin... - "Geç oldu."
"Biliyorum." Tereddüt ettim. "Kalmak ister misin?"
Tek kaşını kaldırdı.
Bu olmamıştı işte. "Onu kastetmedim."
"Kastetsen de bir şikayetim olmaz hani." Bakışlarını indirdi. "Hem de hiç" - Korkunun tadı ağzımı kaplamış, damarlarımdaki kanı buza çevirmişti. O anda düşünebildiğim tek şey, Dasher'ın Luxenler gelince neler olacağına dair söyledikleriydi... ve de Daemon'ın kendi türünün mü yoksa benimkinin mi safında yer alacağıydı.
Daemon'ın seçim şansı olduğunu hiç sanmıyordum.
Benim seçim şansım olduğunu da. - Bazıları hayat size limon verince siz limonataya çevirirsiniz diyor. Ama bir tanrı kıçınıza tekmeyi basmak için kapalı bilet veriyorsa, kendinizi savaşa hazırlarsınız ve cennet için umut edersiniz. - Alex
- ''Uzun zamandır senin gibi birinin üstünde test yapmayı bekliyordum,'' dedi Daemon'a tiz bir sesle.
Daemon tek kaşını kaldırdı. ''Bir hayran daha. Elimi sallasam hayrana çarpıyor.''