- "Nerelerden gelip nerelere gittikleri belli olmayan bir yığın insan, şaşkın, yorgun, sıkkın bıkkın banliyö trenini beklemekteler. İçlerinde, hiçbir zaman bir kitabın kapağını açmamış, ders kitapları dışındaki bir kitaba elini bile sürmemiş olanlar da dahil olmak üzere, bütün kitapların saçmalıklarla, yazanların zırvalarıyla, gerçek yaşamdaki acı ve yoksunluklarla ilgisiz uyduruk serüvenlerle dolu ve zaten kendileri için yazılmadığına yürekten inanmışlar büyük bir çoğunlukta. Bu insanlar 'yazar' diye adlandırılan işsiz güçsüz serserilerden korunmak için onların ne diye ve neler yazdıklarını hiç mi hiç merak etmiyorlar ve etmemeye de kararlılar."
- "Hiç kimse yeni bir şey anlatmıyor bana bu yüzden anlatıyorum kendi kendime"
- "İnsan neden hatırlar böyle önemsiz şeyleri? Yoksa bellekte kalan sadece geçişler mi?"
- "Kalbi kırık bütün yoldaşlara evet!"
- "Çok okunmuş bir kitabın yeniden okuduğum bir bölümündeydim"
- "Aşık olduğumun farkında değildim henüz ama tatlı bir hüzünle karışık ışıltılı bir neşe vardı içimde. Onu sevmek ve dünyadan saklamak istiyordum"
- "Kadınlar arayı bulmaya uğraşıyor oysa aşk erkeğin yoluna çıkan karşı karşıya kaldıüı bir durum."
- "Sevdiğin insanı kendine yabancı hissettiğin an. Bir şeylerin yolunda gitmediğini bilmezlikten gelmeyi sürdürdüğün uzun günler ve gecelerden sonra bir akşam ansızın bildiğin an."
- "Beklediğim değil beklemekti beni yaşatan o bir bekleme öznesiydi. Beklemenin olağanüstü büyüsüne bağlanmıştım ben asıl"
- "Ne kadar inanılmazsa o kadar inandırıcı ve tuhaflığı ölçüsünde gerçek"