- " Ayrıca, dünya dediğimiz şey bile hepi topu birkaç evlek yerdir, bakma sen öyle büyük göründüğüne. Katedemediğmiz o yüzlerce, binlerce kilometrelik mesafeler işte bu birkaç evleğin içindedir." (Syf. 276)
- " Numan iyidir hoştur, köyümüzün de acar gençlerinden biridir ama işte yıllardır Nefise'den vazgeçemedi bir türlü. Daha doğrusu, içindeki canavarla hesaplaşamadı. Hesaplaşmaktan kastım onu öldürmek değil tabii, yanlış anlaşılmasın, öyle yamasını katiyen istemem. Çünkü insan, içindeki canavarı öldürürse çöle dönüşür. Numan , derinliklerinde yaşayan canavarın kulağına eğilerek, insanız yahu, kaybetmeye de ihtiyacımız var arkadaş, oturalım oturduğumuz yerde diyebilirdi mesela; ne var ki bunu yapamadı. Biçare çocuk, onun soluğunu kendi soluğu sanıyor şimdi...." ( Syf. 279)
- Beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor. (sayfa 7)
- ...bu ilişki bahçıvanını eğiten vahşi bir bahçe gibi kendiliğinden gelişmeli... (sayfa 22)
- Belki de onu aramaya başladığın için arıyorsundur artık, dedi. (sayfa 44)
- ...nedense aranan asıl şey hep insanın içinde kalırmış... (sayfa 46)
- Benim aradığım Alaaddin, suçtan arınmışlığından tedirgin olacak kadar suçsuz birisi. (sayfa 48)
- Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır. (sayfa 35)
- "Hiç değilse öfkelense diyorum. Öfkeyle, ağız dolusu küfretse yüzüme, kaş çatıp yumruk sıksa, bas bas bağırsa! Ama o bunları yapmıyor. Belli, sessizliğiyle boğacak beni."
- "Kaldı ki, kendi kendime bir açıklama yapsam bile, hangi kendime yapacaktım? Masanın birinde genç, birindeyse yaşlı ve yorgundum. Ben bana, ben bana bakıyordum. daha sonra, bu bakışım sırasında, ayrı zamanların çakışmasından apayrı bir zaman mı doğdu pek bilemiyorum ama, birdenbire kendimle göz göze geldim."