- Deniz çölün düşüymüş belki, ya da çöl denizin; bilinmiyor.
- Dursam, demiş; şık diye son vuruşunu yapsam zillerin, ne olur ki? Görünmeyen seyircilerim görünmeye mi başlar gözüme, her şeyin ötesini mi görürüm birden, ne olurum, ölür müyüm? Düşünce insanın içinde düşünce, yolun yarısı tamam. Yani varılır bir yere, önceki noktada değilsindir artık ve dönemezsin. Dönsen de, eksik.
- Herhalde kendi varlığına karışarak yok olmak en akıllıca yöntemdi.
- Bu arada, doldurduğu boşluğun (artık kim biçmişse) tam da bedenine uyduğunu düşünüyormuş.
- Farklı eksikliklerin içine gizlenmiş bir fazlalık belki, bir eksiklik. Bu, bir boşluk bile olabilirdi.
- Şu âna, biraz sonraya ya da az önceye göre yolun hangi noktasında olduğu bile bilinmiyordur. Evi sırtındadır yani; nerede olursa olsun, nereye giderse gitsin yerindedir.
- '' çünkü sabaha geç kalabılırsın. Şunu da unutma ki yeryüzünde gecikmisligin ilacı yoktur." s.74
- '' o bir anlık irkiliş miydim ben? Ya da insan, bir anlık irkilişten doğmuyor muydu zaten, macerası o noktadan başlayıp gelmiyor muydu?'' s.207
- Bir çakıl taşına bakmakla biz biraz kendi dışımıza çıkmış ve varıp sessizce onun varlığına sızmış olmuyor muyduk? Ya da herhangi bir nesne, bizim gözlerimizle algılanmakla biraz da bize dönüşmüş olmuyor muydu? Öyleyse, insanın insani diyemeyeceği hiçbir şey yoktu yeryüzünde. Var mıydı?
- bir gölge gibi, masaya doğru yeniden yürüdüm. Doğrusunu istersen, içimdeki hikâyenin hangi cümleden başlayacağını bilemiyordum o sırada. Sendeleye sendeleye, rutubet kokularının arasından geçip masanın başına oturduğumda da bilemedim zaten, parmak uçlarımda biriken o dehşet verici uğultularla birlikte, öylece kımıldandım durdum. Sonra, işte ben böyle kımıldanırken, nasıl oldu bilemiyorum ama, birdenbire masanın üstündeki kâğıtların şeklini alan zaman da kımıldandı sanki. Hatta, çevremi saran duvarların rengi bu zamanın içine doğru akar, akınca hafif hafif titreşir, titreşince de karşımdaki pencere gelip bu titreşimlerin ortasında durur gibi oldu. Ben de, gözlerimi oradaki demir parmaklıkların arasından gözüken şehre çevirdim işte o zaman ve hiç istemediğim halde, uzun uzun baktım.