- Hayat seçimlerle dolu ve Pascal'ın dediği gibi "her seçim bir kaybediştir"; birşeyi seçer, bir başka şeyi kaybedersiniz. Ya da hiçbir şeyi seçmez ve her şeyi kaybedersiniz. Bu da bir seçim...
Birşeyi seçip bir başka şeyi kaybetmek mi, hiçbir şeyi seçmeyip herşeyi kaybetmek mi?
Zırhlarımız, korkularımız, savunmalarımız, hesaplarımız bizi hep birşeyi seçmemeye götürüyor, aklımız "öbürünü kaybetmemeliyiz" diyor...
Ve en akıllı, en güçlü, en zırhlı, en hesaplı olduğumuz zamanda, her şeyi kaybediyoruz; en çok istediğimiz bizden en uzağa düşüyor. - Kendi namussuzluklarını kadınları namus adına öldürerek temize çıkarmak isteyen hayvan sürüsü bu erkekler. Hırsızlık yapıyorlar, cinayet işliyorlar, yalan söylüyorlar, aldatıyorlar, başkasının hakkına tecavüz ediyorlar, kendilerinden güçlüler karşısında yaltaklanıyorlar ama erkeklikleri ve namusları sadece kadın konusunda akıllarına geliyor.
- Kendi namussuzluklarını kadınları namus adına öldürerek temize çıkarmak isteyen hayvan sürüsü bu erkekler . Hırsızlık yapıyorlar, cinayet işliyorlar, yalan söylüyorlar,aldatıyorlar , başkasının hakkına tecavüz ediyorlar ,kendilerinden güçlüler karşısında yaltaklanıyorlar ama erkeklikleri ve namusları sadece kadın konusunda akıllarına geliyor
- Tanrının öfkeli bir vaktinde yarattığı bir cinstik biz, yaptıklarımızın intikamını kendimizden, kendimiz alıyorduk, rüyalarımızla ani hatırlayışlarımızla, pişmanlarımızla kendimizi bıçaklıyor yaralıyor, kanatıyorduk. Yazdıkları yasaklanan, yargılanan, kendini ve insanları ölüm gerçeğini yüzlerine vurarak aşağılayan ve kendinden hiç kurtulamayan biraz serbest bir çeviriyle neredeyse bütün insanlık haykırabilirdi:
"Hançer benim,yara bende" Kendimizi, gerçek kimliğimizi, bununla ilgili güçlü sezgilerimizi affedemiyor, unutamamanın öfkesiyle hançerleşerek kendi hapishanemizin duvarları olan ruhumuzu yıpratmaya uğraşıyorduk. Bilmiyorum, Tanrı kime kızıp kimden intikam almak için bizi böyle yaratmıştı? - Tanrının öfkeli bir vaktinde yarattığı bir cinstik biz, yaptıklarımızın intikamını kendimizden, kendimiz alıyorduk, rüyalarımızla ani hatırlayışlarımızla, pişmanlarımızla kendimizi bıçaklıyor yaralıyor, kanatıyorduk. Yazdıkları yasaklanan, yargılanan, kendini ve insanları ölüm gerçeğini yüzlerine vurarak aşağılayan ve kendinden hiç kurtulamayan biraz serbest bir çeviriyle neredeyse bütün insanlık haykırabilirdi: "Hançer benim,yara bende" Kendimizi, gerçek kimliğimizi, bununla ilgili güçlü sezgilerimizi affedemiyor, unutamamanın öfkesiyle hançerleşerek kendi hapishanemizin duvarları olan ruhumuzu yıpratmaya uğraşıyorduk. Bilmiyorum, Tanrı kime kızıp kimden intikam almak için bizi böyle yaratmıştı?
- Tanrının öfkeli bir vaktinde yarattığı bir cinstik biz, yaptıklarımızın intikamını kendimizden, kendimiz alıyorduk, rüyalarımızla ani hatırlayışlarımızla, pişmanlarımızla kendimizi bıçaklıyor yaralıyor, kanatıyorduk. Yazdıkları yasaklanan, yargılanan, kendini ve insanları ölüm gerçeğini yüzlerine vurarak aşağılayan ve kendinden hiç kurtulamayan biraz serbest bir çeviriyle neredeyse bütün insanlık haykırabilirdi: "Hançer benim,yara bende" Kendimizi, gerçek kimliğimizi, bununla ilgili güçlü sezgilerimizi affedemiyor, unutamamanın öfkesiyle hançerleşerek kendi hapishanemizin duvarları olan ruhumuzu yıpratmaya uğraşıyorduk. Bilmiyorum, Tanrı kime kızıp kimden intikam almak için bizi böyle yaratmıştı?
- Ona "gördüğüm güzel bir şeyi sana gösteremediğimde bana o güzellikte bir eksiklik varmış gibi geliyor" demişti bir defasında.
Selim sevgi ifade eden sözler karşısında zaman zaman gösterdiği tuhaf becerisizlikle "aşkın ve sanatın kaynağında, güzelliği paylaşma isteği vardır" demişti.
Yelda, gülerek onu öpmüş " biliyor musun sen iyi cilalanmamış bir ahşapsın" demişti ama daha sonraları bir çok şey arasında en çok bu beceriksizliğini sevgiyle hatırlamıştı. - Siz kendi duygularınızın kölesisiniz,
herkes gibi.
Ama size hükmeden bu duyguları
tanıyamaz, ne zaman, nerede nasıl
ortaya çıkacağını bilemezsiniz.
Bir aşk, bir öfke, çıldırtıcı bir kıskançlık
dayanılmaz bir özlem bazen
karanlıkların içinden çıkıp sizi esir alabilir.
Bazen, bir başka insan için kendinizden vazgeçebilirsiniz.
Bazen öfkeyle kamaşır içiniz.
Kendi bilinmezliğinizle yaptığınız bu karmaşık dansta adımlarınızı ayarlamak için size yardım edecek edebiyattır.
Size, sizi, hayatı, insanları, duyguları anlatan edebiyat. - ''Şeytanın yarattığı bir gök kuşağı gibidir kıskançlık. Kendini tutsak, kıskandığını özgür görürsün.''
- " Sence hangisi daha muhteşem;hayallerinin gerçekleşmesi mi, yoksa bir başkasının hayellerini gerçekleştirmek mi..." ? sayfa 338