- Dürüst insanların neden yalana ihtiyaç duymadıklarını o anda fark ettim. Çünkü onlar inandıkları gibi hareket ediyorlardı, çünkü onların kendi doğruları vardı ve kimse onları bunun dışına çıkaramazdı.
- Hep söylediğim gibi bizi buluşturan genç bedenlerimizin arzularından çok, boyun eğmeyen kalplerimizdi, yeni olanı keşfetmeye açlık duyan ruhlarımızdı. Sen edebiyatı seçmemizi istedin. Evet, edebiyat, sonsuz bir isyandı. Politika gibi sadece bu devirle, bu dönemle, bugünle sınırlı değildi. Evet, belki edebiyat kurtarıcımız olabilirdi, lakin inkılap beni hazırlıksız yakaladı.
- ''En mühim mücadele, fikirle yapılandır, şiddet eninde sonunda onu uygulayana dönen bir bumerangdır''
- ''İnsanoğlu, dünyanın en büyük muammasıdır.''
- Evet, yeri gelmişken itiraf etmeliyim, sadece romantik değil, aynı zamanda iflah olmaz bir sergüzeştçiydim ben. Belki bir romancı için gerekli bir ruh halidir bu sergüzeştçilik ama hayat, her zaman hakikatin üzerinde yükselir. Ve gerçek bir maceranın verdiği hazzı, hiçbir roman veremez.
- İnsan ruhu, henüz keşfedilmemiş kapkaranlık bir coğrafyadır. Vahşetle şefkat, korkuyla cesaret, nefretle sevgi, mantıkla delilik hepsi bir zihnin içinde hapsedilmiştir. Bazen kendimizi iyi biri zannederiz ama değiliz, bazen kendimizi sevgi oldu biri zannederiz ama aslında öldürmeye yatkınızdır, zıddı da mümkün tabii. Sevgisiz bir ortamda büyüdüğü için nefret dolu olduğunu düşünen birinin elinin kötülük yapmaya gitmemesi gibi... Çoğumuz kim olduğumuzun farkında değiliz, bunu düşünmemişizdir bile. Düşünmek için başımıza sarsıcı bir olay gelmesi icap eder, kendi ruhumuzla yüzleşmek zorunda kalacağımız korkunç bir olay...
- ''Burası Fransa değil, bakma coğrafi olarak Avrupa'da olduğumuza, burası Doğu medeniyeti Şehsuvar. Bizde hayat daha serttir, daha acımasız... Başka ihtimal yok, ya zalim olacaksın ya mazlum, ya katil ya da kurban. Evet, vaziyet bu kadar mühim... Yarın daha da beter olacak, çünkü eninde sonunda kaybedeceksin, o zaman mazlum olacaksın, senin kıydıkların sana kıyacaklar...''
- Ayrılmıştık, hem de birbirimizi sevmemize rağmen, hem de aşkımız henüz bitmemiş olmasına rağmen. Sebebini elbette biliyordum, birlikte olmamız imkânsızdı elbette anlıyordum. Mesele aklın kabul ettiğini kalbe anlatmaktı. İşte onu beceremiyordum. Ayrılmıştık, lakin sen her zaman, her yerde yanımdaydın. Sadece dava arkadaşlarımla birlikteyken, zihnimi tümüyle vazifeme vererek senden kurtulabiliyordum. Çünkü kalp ağrısının tek çaresi her anının, her gününün dolu olmasıdır. Aklını sürekli olarak birbirinden mühim meselelerle meşgul etmelisin ki kaybettiğin sevgiliye dair hiçbir hatıra seni rahatsız etmesin.
- Sadece sana yazmak ihtiyacı ayakta tutuyor beni.
- Mazi sadece bir hatıralar toplamı değildir, aksine hep bugünle beslenen ve son nefesimize kadar bizi terk etmeyecek olan hayatımızın ta kendisidir.