- Yanılıyordu, ama bozmak istemedim. Çünkü bazı gerçeklerin kimseye faydası yoktur.
- Ne önemi var ki? Hayat, yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten?
- Ama olmuyor işte, geçmiş adım adım takip ediyor insanı. Vakti, saati gelince de sen hazır mısın, değil misin diye sormadan çıkıyor karşına..
- Ölüm yok oluş değildir...
- Çünkü her çocuk bir umuttu ..
- Keşke öğrenmemiş olsaydım, diyorum çoğu zaman, keşke yalan da olsa dünyada adalet diye bir şeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanmıyorum. Çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var , ne de bir yasa.
- Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.
- İnsanlara bakıyorduk, fedakarlığını yitirmiş,sevincini yitirmiş, sevgisini yitirmiş, umudunu yitirmiş, onurunu yitirmiş... Kendini yitirmiş...
- "...Gençlik, ömrümüzün en güzel mevsimi. Muammalarla dolu koca bir hayat sizi bekliyor. Beklentinin kendisi bile güzel. Ama sonra, hadi yaşlanınca diyelim, hayatın sırrına vakıf olunca, günler sıkıcı saatlerden ibaret olmaya başlıyor.. hatta benim gibi, her lahza, her saat yeni bir vukuatla sarsılan büyük bir ülkenin hükümdarı olsan bile eninde sonunda hayat sıkıcılaşıyor.." ~~ABDÜLHAMİT ~~
- "...Zalimin en büyük başarısı, zulüm ettiklerini kendine benzetmesidir.. Meşhur deyiştir : zulüm ile âbâd olunmaz, olsa olsa berbat olunur.."