- - Türklerin iki cinsi temsil eden bu iki mukaddes ağacından başka , bir de aile kutsiyetini bildirir bir ağaçları vardır ki , ardıç ağacıdır . Ev kadını her sabah mutfak ocağında küle gömülmüş ateşi bir ardıç dalıyla canlandırır . Ucunu ateşlediği bu dalla bütün odaları tütsüler . Bu suretle zararlı cinleri kaçırır .
- - Cengiz devrinde su mukaddes olduğu için çamaşırlar , kaplar su ile yıkanmazdı . Çamaşırlar kirlenince atılırdı . Kaplar , otlarla temizlenirdi . Cengiz yasasına göre suya işeyen adam , idam edilirdi .
- - Kadınlara göre , her adamın bir perisi vardır . Bu peri evlilik , doğum , vefat zamanlarında azgınlaşır . Bu azgınlık , kırk gün sürer . Bundan dolayıdır ki evlilik zamanında gelinle güveyi , doğum zamanında ana , baba ile bebek ; vefat zamanında ölenin yakın akrabaları , " kırklı " olurlar . Kırklı olanlar için , bir takım tedbir kurallarına riayet etmek lazımdır . İki kırklı kadın , mesela bir lohusa ile bir gelin bir odada birleşemezler . Bir binanın birisi üst , öteki alt katında oturamaz . İki kırklı rastgele bir yerde birleşmiş olsalar , onları öpüştürmek lazımdır . Bu kurallara uyulmazsa , periler fenalık yaparlar . Anadolu ' da bu itikatlar , " Tandırname " yahut " Keçe kitabı " hükümleri diye , kadınlar arasında muteberdir .
- - Dün meçhul filozof şöyle diyordu : Avrupalı Türkiyatçılar , eski Türk dini hakkında yanlış bir kanaat edinmişlerdir . Avrupalılar eski Türk dinine " Şamanizm " derler . " Şaman " Türkçe " kam " kelimesinin Tibet ' te aldığı şekildir . Kam , " kahin " manasındadır ( Mahmut Kaşgari ) . Bundan başka , " kam " , ruhani bir tabibtir . Nevrozları tedavi ederler . Fakat tedavi vasıtaları " sihirbazlıktır " . Şamanizm , bir din değil , kehanet ve ruhani tababetle karışık bir sihirbazlıktır . Eski Türkler hem dine , hem de dinin kitabetine " Nom " adını verirlerdi . Ruhani reise de " Toyun " derlerdi ( Mahmut Kaşgari ) . Cihangüşa ' nın beyanına göre , bir zaman hakanlardan biri , toyunlarla kamları imtihan etmiş . Kamlar , bir takım sihir oyunları yapmışlar , sihri hünerler göstermişler . Toyunlar da kendi " Nom " adlı kitaplarını okumuşlar . Bunda ahlaki kaideler varmış . Hakan toyunların dini sistemlerini tercih etmiş . Şamanizm ikinci derecede " sihir menzilesinde " kalmış . Ben , bu gibi bir çok delillere dayanarak eski Türk dinine " Toyunizm " adını veriyorum . Eski Türklerin asıl dini " Toyunizm " idi . Şamanizm denilen , karışık bir sihir sisteminden ibaretti . Sihrin bu suretle dine karışabilmesi , eski Türk dininin sihri haram kılması ve lanetlemesindendir . Çünkü Toyunizm sistemi de esasen " sihriyen dini " bir mahiyeti taşıyordu . Halbuki bu birlikten dolayı , birbirine karşı hoşgörülü ve saygılı bulunuyorlardı . ( ... ) Şamanizm ' le Toyunizm arasındaki bu ayrılıklar dolayısıyla , aralarında biraz da rekabet vardı . Yakutlarda bir şaman , karşı Sieroszevvski ' ye şu yolda şikayette bulunmuş : " Biz halka karşı bu kadar fedakarlıklar yapıyoruz . Cinlerle , tehlikeli ruhlarla boğuşarak hayatımızı tehlikelere atıyoruz . Toyunlarsa halkı soyuyorlar , onlara tahakküm ediyorlar . Böyle iken , halk bizi sevmiyor , onları seviyor . "
- Mütareke'den sonra, İngilizleri, Fransızları yakından görmeye, tanımaya başladık. Bunlarda ilk gözümüze çarpan yön, medeni ahlakın bozukluğudur. Özellikle yurdumuza gelen veya Malta'da egemen olan İngilizlerin medeni ahlakını çok düşük bulduk. Sömürge halkını soyma, yenilmişlere kul, köle gibi davranmak savaş esirlerinin ve hatta barış esirlerinin parasını, eşyasını çalmak onlarca tamamen helaldir. İngiliz milletinin medeni ahlakında gördüğümüz bu düşüklüğe rağmen, itiraf edelim ki, vatani ahlakını pek yüksek bulduk. Türkiye'de yüzlerce, hatta binlerce vatan haini ortaya çıkmasına karşılık, bütün İngiltere'de tek bir vatan haini ortaya çıkmadı. O halde, bizde medeni ahlakın daha yüksek olması neye yaradı? Keşke bizde de, bunların yerine, yalnız vatani ahlak yüksek olsaydı! Vatani ahlakın yüksek olması, milli dayanışmanın temelidir. Çünkü vatan, üstünde oturduğumuz toprak demek değildir. Vatan milli kültür dediğimiz şeydir ki üstünde oturduğumuz toprak onun ancak dış görünüşünden ibarettir. Ve onun dış görüşünü olduğu içindir ki kutsaldır. O halde, vatani ahlak, milli ideallerden milli görevlerden oluşmuş bir ahlak demektir.