- ?? Türklerde ?eşik? kelimesi ?eşli? manasındadır. Eşiğe basılamaz, yabancı bir adam evin eşiğinden atlayamaz. Kırgız, Kazaklarda gelin, bir halı seccade üzerinde oturur. Güveyinin akrabalarından dört delikanlı, seccadenin birer ucundan tutarak gelini kapıdan içeri sokarlar. Bu durum gösteriyor ki, her adamın bir perisi olduğu gibi, her evin de ir perisi, bir eşi vardır. Kadın evi temiz tutmak zorundadır. Yoksa periyi gücendirmiş olur. Türk kadınının iyi ev idarecisi olması bundandır.??
- ?? Bunlar şölende toplanarak ellerini beraberce göğe kaldırdıkları zaman ??alkışları alkış ve kargışları kargıştı?? Yani duaları dua bedduaları beddua idi.??
- ?? İki Türk kavmi savaşacaksa kavga gününden önceki gece bu kavimlerin çıvıları yani yer-suları birbiriyle çarpışırlar. Geceleyin galip gelen çıvının kavmi ertesi günü başlayacak savaşta zafer kazanır, mağlup çıvının kavmi ise yenilirmiş.??
- ?? İl dini ortaya çıkınca Türklerde millet vicdanı yeterli derecede kuvvetlenmişti. Milletin vicdanı birinci dereceye yükselmiş, soyların özel vicdanları ikinci dereceye düşmüştü.??
- ?? Türklerde güneş kadındır. Ay erkektir. Çocukların hala ??Ay Dede?? demesi ??Ay Ata?? sözünden kalmadır.??
- ?? Kut Dağı gidince Kamlançu?da bütün yeşillikler sararırdı.??
- ??Göktürklerle Oğuzlar?ın ataları demirci idiler. Demirciye, Moğollar (darhan) derlerdi. Dokuz atası demirci olan adam şaman olurdu. Şamanların büyüklerine (Tarhan) adı verilirdi. Bundan anlaşılır ki, demircilik eski Türklerce san?atların en muhterimidir.??
- ,??Türkler?in coğrafı sahası o kadar geniştir ki, Türkler için yalnız bir türlü coğrafi muhit gösterilemez. Türklerden henüz Sibirya?nın buzlu çöllerinde yaşayan Yakutlar bulunduğu gibi henüz Altaylarda yaşayan Barabenizler vardır. Bunların fevkinde Kara Kırgızlar, Kırgız Kazaklar, Başkurtlar, Karakalpaklar ve Türkmenler gelir. Bunlar henüz il hayatı yaşamaktadırlar. Bunların üstünde Tarancı?lar, Sart?lar, Kaşgar Türkleri, Şimal Türkleri, Özbekler ve Türkiye Türkleri gelir.??
- ??Eski Türkler, dünyanın en tehlike arayan bir kavmi olduğu gibi, en çok zevkler ve eğlenceler içinde yaşayan bir kavim idi. Sürüsünün azalacağını hiç düşünmezdi. Hatta, sürüsünün yağma olunmasından da o kadar endişe etmezdi. Şu darbımesel, şu atasözü bize, ??Türkmen göçüdür, vara vara düzelir?? diyerek sürüsü yağma edilmiş bir ilin ne suretle eski halini bulduğunu anlatır.??
- ??Selçukname müellifi de, bu kitabında yazıyor ki: ??Dayım daima bize nasihat ederdi, derdi ki: ??Sakın şehirde oturanların ili ve boyu malum olmaz. Asalet ve şerafeti kalmaz. Beylik ve asalet ancak göçebelikte ve Türkmenliktedir.??