- Herkes onun gibi değil miydi? En az umutlanmaları gerektiği zamanlar en çok umarlardı." S.23
- İnsanlardaki her duygu bir renktir. S.20
- Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı . s.17
- Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
- Yaşamın güç olduğu dünyadan uzağa, çocuklukta tadılmış bir huzura kaçmak gerekti, hiç olmazsa bir güncük.
- Bir büyük şehrin gürültüsünde insan kimseye sezdirmeden yellenir.
- Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır.Doğar doğmaz,o bilmeden başkaları veriyor.Ama yapışıp kalıyor ona.
- Birlikte gülündü mü insan rahatliyordu.
- Nasıl kolayca soyleyiveriyor bunu.Sevmek!.Kelimelere herkes kendine göre bir anlam,bir değer veriyor galiba.Bu değerler ayni olmadıkça iki kişi ayri dil konuşuyormuş gibi olmuyor mu?
- Sokağa varınca baktı, geç kaldığı bir şey yok.