- Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: Yalnız kalabilmek için.
- Bazen elimde bir kitap bir sıraya otururum. Ama rahat bırakmazlar. Ne çok delikanlı vardır burada bilseniz. Laf atarlar. O zaman insana dünyada en kötü şey kadın yaratılmakmış gibi gelir.
- Bir yerleri olması kötüydü. Sonra insan kendinin değil, o yerin istediğine uygun yaşamaya başlardı.
- Değil, yalnız etimiz konuşacak. Dudaklar sesleri kesip biçerler. İnsanın et olmayan tek yeri beyni değil mi?
- Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
- Böyle içten yalnız çocuklar gülebilir. Bir de deliler?
- Yaptığının bir karşıt gösteriş olduğunu düşünmeden, her sefer önce kendi sigarasını yakar, kibriti onun az yağlı dudaklarına uzatır, duman kaçmasından korkuyormuş gibi kıstığı gözlerine bakardı. Onlarda hep o görmek istediği bakışı görürdü.
- Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.
- konuşmam yetmiyormuş gibi düşünmeye de başladım. en kötüsü buydu.çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
- Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba.Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu..?