- Milyonların küçük adamı, bir zerre sorumluluk taşısan, dünya başka olurdu.
- Hedefe ulaşmak için her türlü aracın, adi ve alçakça aracın da mübah olduğunu sanıyorsun. Ama ben sana diyorum: Hedef, ona ulaştığın yoldur.
- Biliyorum, küçük adam, bir hakikat işine gelmedi mi hemen delilik yaftasını yapıştırırsın. Ve sen kendini "normal insan" olarak görürsün. Delileri hapsettin, normal insanlar yönetiyorlar... Kim öyleyse felaketin suçlusu? Sen değil, biliyorum, sen yalnızca görevini yapıyorsun, ayrıca sen kimsin ki kendi fikrin olacak... Bunu biliyorum! Tekrarlamana gerek yok. Yazık olan sen değilsin, küçük adam. Ben senin yeni doğan çocuklarını düşününce, onları kendi örneğine göre normal insanlar yapmak için nasıl eziyet ettiğin aklıma gelince tekrar çok yakınına gelebilirim. Ama bir küçük çocuk eğitimi genel müdürüyle kendini iyiden iyiye korudun. Bunu da biliyorum.
- Seni terk ediyorum, diyorum. Senden ayrılmak yıllar sürdü ve bedel olarak çok acılı uykusuz geceler geçirdim.
- "...ruhun kabız..."
- "Şu ya da bu devrimin kızı..."
- "...İnsan toplumunun taşıyıcısı olmak için ne yapmalıyım, ne etmeliyim ki?..." Hiç öyle özel bir şey yapman gerekmez ve de hiç yeni bir şey etmen gerekmez. Halihazırda ne yapıyorsan, bunu olduğu gibi sürdürebilirsin: tarlanı sürmek, çekicini sallamak, hastanı muayene etmek, çocukları okula ya da oyuna götürmek, doğanın gizemlerine durmadan daha fazla girmek... Bunların hepsini bugün de yapıyorsun; ama bütün bunların önemsiz olduğunu sanıyorsun ve yalnızca Mareşal Süslü ya da soylu şövalye Prens Kabaran'ın yaptıklarıyla dedikleri önemli geliyor sana.
- Sen büyüksün, küçük adam, küçük ve dar kafalı olmadığın zaman. Senin büyüklüğün, küçük adam, bize kalan son umut. Zanaatına eğildiğin, severek yaptığın zaman, oymacılıktan ve inşaattan ve boyamaktan ve dekorlamaktan ve tohum ekmekten ve gökyüzünden ve maviden ve geyikten ve seher çiyinden ve karının ve kocanın güzel bedeninden zevk aldığın, sevinç duyduğun zaman.... (...) Sana seslenmemin sonuna geldim, küçük adam. Oysa, sana daha söyleyeceklerimin sonu yok.
- Demek ki, büyük adam, ne zaman ve hangi alanda küçük adam olduğunu bilir. Küçük Adam, küçük olduğunu bilmez ve bunu bilmekten korkar.
- Gerçekten büyük olan insandan seni ayıran tek bir nokta var Büyük adam da bir zamanlar çok küçük bir adamdı; ama bir tek önemli yetenek geliştirdi: Düşünce ve davranışlarında küçük olduğu noktaları görmeyi öğrendi. Kendisi için çok değerli olan bazı şeyleri yitirmeyi göze alarak kendi küçüklüğünün ve önemsizliğinin taşıdığı tehlikeyi giderek daha iyi sezmeyi öğrendi.