- "Hep mutluluğu arıyorsun, ama omurga kemiklerin ya da yaşamın pahasına olsa bile, güvenliği seçiyorsun."
- Buna karşılık benim pek çok zümre, ırk, ulus, inançtan vb. insanlarla yaptığım hekimlik deneyimlerim, "faşizmin" ortalama insanın karakter yapısının salt politik örgütlenmiş ifadesi olduğunu öğretti, bu yapı, ne belirli ırk ya da uluslara ne de belirli partilere bağlı olup genel ve uluslararasıdır. Bu karaktersel anlamda "faşizm", makine uygarlığının ve onun mekanik-mistik yaşam anlayışının otoriter baskı altına aldığı insanın duygusal temel duruşudur. Çağımız insanının mekanik-mistik karakteri, faşist partileri yaratır, bunun tersini değil. Faşizm bugün hâlâ, yanlış politik düşünmenin sonucu olarak, Almanların ya da Japonların özgün bir ulusal özelliği gibi algılanmaktadır. Bu ilk yanlış algıdan bütün diğer yanlış yorumlar doğmaktadır. Faşizm, gerçek özgürlük çabalarının zararına, ufak gerici bir hizbin* diktatörlüğü olarak anlaşıldı ve böyle anlaşılmayı sürdürüyor. Bu yanılgıda inat etmek, gerçek durumu görmekten korkmaya bağlanmalıdır: Faşizm, bütün uluslarda insan toplumunun her kurumuna girmiş uluslararası bir görünümdür. *Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik.
- Faşist başkaldırı her zaman, devrimci bir duygunun gerçek karşısında korkudan illüzyona saptığı yerde meydana gelir.
- "Ulusu beslemek için, diğer ulusları katletmeden, pratik olarak ne yapıyorsun? Doktor olarak kronik hastalıklara karşı ne yapıyorsun, eğitimci olarak çocukların yaşam sevinçleri için, iktisatçı olarak yoksulluğa karşı, yapı ustası olarak konut hijyenini geliştirmek için ne yapıyorsun? Haydi, şimdi gevezelik etmeyi bırak da, somut pratik yanıt ver ya da çeneni tut!"
- Doktor olarak işim hastalıkları iyi etmek. Araştırmacı olarak bilinmeyen doğa ilişkilerini ortaya çıkarmak. Siyasi bir zirzop gelir de, hastalarımı ve mikroskobumu bırakmaya beni zorlarsa, o zaman rahatsız edilmemek için, gönüllü çekip gitmezse, onu kolundan tutup kapı dışarı ederim. İşimi istilacılardan korumak için, güç kullanıp kullanmayacağım, bana ya da işime bağlı olmayıp davetsiz gelenin davetsizliğinin ölçüsüne bağlıdır.
- ...Ama bir çocuk ana babanın toplamından daha fazladır. O yeni, bağımsız ve geleceğe açık bir canlıdır.
- Marx sosyolojisi, kitle psikolojisini bilmemekten "burjuva"yı "proleter"in karşısına koydu. Bu psikolojik olarak yanlış. Karakter yapısı kapitalistle sınırlı olmayıp her meslekten çalışanın içindedir. Özgürlükçü kapitalistler ve gerici işçiler vardır. Karakter açısından sınıf ayrımları yoktur.
- Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bir fil (6000 yıl) bir tilki deliğine (300 yıl) sıkıştırılamayacağı gibi, faşist kitle vebasıyla da son 300 yıllık çerçevenin sosyal önlemleriyle baş edilemez.
- Büyük düşünürlerin pek çok yapıtı gibi Marksizm de boş kalıplarda dejenere oldu, Marksist politikacıların elinde bilimsel-devrimci içeriğini yitirdi. Öylesine günlük politik kavgaların içine karışmışlardı ki, Marx ile Engels'in devrettikleri canlı yaşam görüşünün ilkelerini daha fazla geliştirmediler.
- Doğal ve bozulmamış birey, bütün insanların doğal olduğuna inanır ve ona göre davranır. Vebalı bireyse, bütün insanların yalan söylediğine, çalıp çırptığına, başkalarını dolandırdığına ve üstünlüğü ele geçirme çabası içinde çırpındığına inanır.