- O gece insanın kavrayabileceğinden daha çok şey bilmesinin bir mutsuzluk olduğunu düşündüm. Bu bazen olgunluktur, ama olgunluk değilse, o zaman - çöküştür. -
Boris P. - Yaşlanmaya yüz tutmuş Alman kadınlarının cinsel bunalımlarına, yabancı, yalnız işçiler yanıt veriyor, onların koynunda geleneksel Anadolu kadınsızlığı da doyum buluyor belki.
- Beyaz yüksek tavanlı odada bir insan var. Zaman zaman bir şey yaşarken, olaya dışarıdan bakıp, o olayı yazmak için yaşadığım duygusuna kapılıyorum. O zaman içimden bir ses, 'karşıdakine haksızlık ediyorsun', diyor. 'Olmaz böyle şey', diyor. Olayın içine tümüyle girmeye çabalıyorum. O an da kendime haksızlık ediyormuşum gibi oluyor. Böylece kendim ve gözetimim arasında bölünüp, zamansızlığıma dalıyorum.
- Batı toplumunda insanın kendini sağlam bir yaşam inancına oturtmasının güçlüğünü biliyor. Bu denli zenginlik ve ruhsal yitiklik içinde, kendi kendini feda eden bu genç, kendi kişiliği içinde inandırıcı değil mi?
- Bazı günler bana çok kısa gelen yaşam, zaman zaman çok uzun. Bütün yaşamlarını birkaç yıl içinde bütünleyen bir canlı da olabilirdik, diyorum.
- Görmek, görmek, görmek. Artık ilgimi çekmiyor. Beni insanlar ilgilendiriyor.
- Yaşamımın bazı kesimlerinde rahatlık da aradım. Biraz sakin, düzenli, belki biraz sevgi dolu günler belli süre kalsın, uzasın istedim. Yaşamımdaki tırmanışlar, huzursuzluklar durulduğu an, ailemin, yakın çevremin ve giderek yaşadığım toplumun huzursuzlukları, patlayışları büyüdü, yükseldi. Kavranılmayacak boyutlara erişti. Tedirginlik, güvensizlik, kuşku, zaman zaman umutsuzluk elimde olmayan nedenlerle gene gelip yüreğime, beynime, düşünceme oturdu.
- Bütün büyük olayları güncel olaylar gibi algılamaya koşullandırıldık. Evimizin kapısı kırılabilir. Silahlar üzerimize dayanabilir. Bunlar günlük olay. Neresinden tutacağız bu ülke üzerine kabus gibi çöken yaşamı.
- Tren raylarını hep sevdim.
- Bugüne kadar bir tek hayvana karşı gelişti duygularım: Değişim'deki Gregor Samsa'ya karşı.