- "Altı milyonu gazla öldürdük.Öldürmemeliydik.Ama yaptık",diyor.
Ve öyle umursamadan söylüyor ki,sanki bir şişe bira daha ısmarlıyor.
O an korkuyorum.Hem korkuyorum,hem de insan olmaktan utanıyorum. - -Polisin yanlış davranışı yalnız ona değil hepimize yönelik,diye bağırıyor.
" Gene yürekli biri " diye düşünüyorum.Düşüncesini haykırabilen biri. - "İnsanları öldüren kader, onları görebilmemiz ve gözlerimizi bu cesetlerle doldurabilmemiz için bizi de sorumlu kılıyor. Korku, alışılagelmiş korku, kaçış değil. İnsan, gerçeği kavradığı için utanıyor - işte gerçek önümüzde: Her ceset, sen, ben ya da biz olabiliriz. Arada hiç fark yok. Eğer yaşıyorsak, bunu bir başkasının kirletilmiş cesedine borçluyuz. Bu nedenle her savaş, bir iç savaştır. Her şehit, yaşayan canlıya benzer ve ondan ölümünün hesabını sorar."
- Ben büyüyordum. O ölüyordu. (sayfa 18)
- ''Aranızda dolaşmak için giyiniyorum, hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi değer verdiğiniz için...''
- Yeryüzünde makarnanın nasıl yaygınlaştığını kavradığın gibi insanın kendi yalnızlığının sorumluluğunu da gene kendisinin taşıması gerektiğini kavramalı.
- Yağmur benim içime işleyen bir şey. Yeryüzünde, doğanın bana sunduğu en yakın arkadaş.
- "İnsanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."
- "İnsanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."
- "Yatıyoruz. O istemiyor. Ben de. Kimin öldürdüğünü bilemiyorum. Ortada bir ölü var. Ya o.Ya ben." (Sayfa 14)