- Bir şeyh dedi bir fahişeye: Sarhoşsun sen. Her lahza birinin tuzağına düşersin sen. Dedi: Ey şeyh, ne dersen, oyum ben. Acaba göründüğün gibi misin sen?
- Nişaburlu olduğunu, bilim ve felsefede İbni Sina'yı izlediğini, karakuru, huysuz ve sabırsız bir adam olduğunu söyler. Birkaç kitabından bahseder. Buradan Hayyam'ın riyaziyat ve astronominin yanı sıra tıp, lugat, fıkıh ve tarihte de söz sahibi ve tanınmış biri olduğu anlaşılmaktadır.
- "...ki iman nazarının ve irfan kademinin meyvesidir. Felsefi, dehri, ve tebâyi'i olanlar bu iki makamdan mahrumdurlar; avare olup yollarını kaybetmişlerdir. Körler tarafından fazilet, hikmet ve uyanıklığı ile tanınan âlimlerden biri de Ömer Hayyam'dır. Şaşkınlık ve hayretinden şu rubaileri söylemiştir: Der dâyireî k'âmeden u reften-i mâst Anrâ ne bidâyet, ne nihâyet peydâst. Kes mînezened demî derin âlem râst Kin âmeden ez kocâ vu reften be kocâst? Gelip gittiğimiz şu dairenin Ne başı belli, ne de sonu. Kimse doğru söylemiyor şu âlemde Nereden geliyor, nereye gidiyoruz? Dârende ço terkîb-i tebâyi' ârâst Bâz ez çi sebeb fikendeş ender kem u kâst? Ger zişt âmed in suver, eyb kirâst? Ver nîk âmed, herâbî ez behr-i çi hâst? Her şeyin sahibi Tanrı madem ki yarattı doğayı Ne sebeple verdi ona eksiği, kusuru? Çirkin olduysa bu mahluk, kimin kusuru? İyi oldu madem; neydi yıkmaktaki zoru?"
- İbrik-i mey-i merâ şikestî Rabbî; Ber men der-i iyş râ bebestî Rabbî, Men mey horem o to mîkonî besmestî. Hâkem bedehen; meger to mestî Rabbî? Şarap testimi kırdın be Tanrım! İşret kapısını kapadın yüzüme be Tanrım! Ben şarap içiyorum, sen dağıtıyorsun. Tövbe tövbe; sarhoş musun nesin be Tanrım!
- Herçend ki reng u rûy zîbâst merâ, Çon lâle roh u ço serv bâlâst merâ, Ma'lûm neşod ki der tarabhâne-yi hâk Nakkâş-i ezel behr-i çi ârâst merâ? Rengim güzel, yüzüm güzel ise her ne kadar; Yanağım lale, boyum serviye benzerse her ne kadar, Anlaşılmadı şu toprağın neşe yurdunda Niye bezedi ezel ressamı beni o kadar?
- Parmakları uçlarına basa basa çekilip gidiyordu gece.
- Olmaz olsun! O ölmüş, ben sağ kalmışım, neye yarar?
- Hayyam'ın her düşüncesini tek tek büyük şairlerde ve filozoflarda bulmak mümkündür. Ancak bunların hiçbirini Hayyam'la mukayese etmek mümkün değildir. Hayyam, üslubunda çok ilerdedir onlardan. Ondaki sağlam yapı onu her şeyden çok Lukretius, Epikür, Goethe, Shakespeare ve Schopenhauer'le başbaşa giden büyük bir filozof ve şair olarak karşımıza çıkarır.
- Hayyam maddeci ve bilimsel bakış mantığıyla insana "câm-ı cem" der. Onun var olması ve ölümü bir sineğin var olup ölmesi kadar önemsizdir. Âmed şoden-i to enderin âlem çîst? Âmed megesî pedîd o nâpeydâ şod! Senin bu âleme gelip gitmenin anlamı ne? Bir sinek var olmuş, sonra yok olmuş. İşte o kadar!
- Vaktimizi beş duyu ve dört unsurla tartışarak geçirsek ne olacak yani? Bize ne? Öyleyse mevhum umutlara ve korkulara kapılarak, saçma sapan tartışmalarla vaktimizi öldürmeyelim. Söyledikleri, uydurdukları şeyler sırf masal! Bilimle olsun, dinin yardımıyla olsun, asla çözülmeyecek evrenin muamması ve hiçbir gerçeğe ulaşamayacağız. Üstünde yaşadığımız şu yeryüzünün ötesinde ne bir saadet var ne bir ceza. Geçmiş ile gelecek; iki yokluk. Ve biz iki dünyanın sınırı olan bu iki yokluk arasında yaşayacağımız kısacık bir ânı idrak etmeliyiz. Bundan yararlanmalı; yararlanırken de acele etmeliyiz.