- Bir şeyleri yaşamışsan, gerçekten yaşamışsan,
onları yitiremezsin artık -istesen bile :
istemesen bile; yaşar artık onlar...
Yaşadıklarınsın.- - Yaşam, boyuna, sürekli,
çıkarmaya çalıştığın bir 'hesap' olacak:
denkleştirmeye çalıştığın bir 'ödemeler dengesi'
- bunu da bir türlü beceremeyeceksin:
'İhracat'ın biraz artıp bir denge umudu belirse,
'ithalat'ın hemen 'patlayıverecek',
altüst edecek hesabını...
Boyuna, böyle, hesaplayıp durursun,
hiçbir ucunu bir araya getiremeden
yaşam 'bütçe'sinin -sonunda da,
en son 'murakıp', denkleştirir 'bilanço'nu:
''İflas'' der;
sen de
kurtulursun... - Yaşamın, sürekli yapacağın hatalardan -ve, sürekli,
bu hataları düzeltme çabalarından oluşacak.
- Bu da, hep, böyle, sürüp gidecek... - Acısız yaşam sevinçsiz; hüzünsüz yaşam neşesizdir.
- Yaşamın, sana, bilmediğin, anlamadığın bir dilde;
yabancı, tanımadığın bir üslupta, şarkı söyleyen biri
gibi gelecek: Söylenen şarkı seninle ilgiliymiş,
senden söz ediyormuş, sana söyleniyormuş gibi bir
duygu duyacaksın hep; ama, hep de, bilmediğin,
anlayamadığın bir dilde, sana yabancı,
tanımadığın bir üslupta olacak
duyduğun... - Felsefede önemli olan düşüncenin kendisi değildir -
bütün düşünülebilir düşünceler, zaten,
şu ya da bu biçimde, daha önce düşünülmüştür;
önemli olan, düşüncenin dile getiriliş biçimidir -
'yeni' anlam ancak orada bulunabilir. - Felsefe için en büyük tehlike, felsefe yapan kişinin
kendini aldatmasıdır - tam bilinçten
en ufak bir biçimde sapmaya; ödün vermeye;
''bu kadarı da yeter'' demeye
eğilim duymasıdır. - Felsefe, kişinin baş edemediğiyle boğuşmasıdır.
- Hayal, gerçeği hep istediği biçimde kurar; ama gerçek, hep kendi biçiminde oluşur.
- Belki yorulmuştun, bıkmıştın, bezmiştin, yazdıkların ile yaşadıkların arasında hep yeniden boygösteren aykırılıklardan - boyuna gerçekleşmeyecek boşuna hayaller kurmaktan - düşler kurgulamaktan...