- İnsanın kafasından bir korkuyu, bir düşünceyi iradesinin kullanarak çıkarması mümkün müydü? Mevlut bir şeyi ne kadar unutmaya çalışırsa o şeyin aklına o kadar çok geldiğini artık tecrübeyle biliyordu.
- Mide karanlık,bilinmeyen bir alemdir ki bir tek Yunus Peygamber bilir.Ben o karanlık deliği düşününce ürperirdim.ama benim midem sanki yok gibidir;çünkü kendi sınırlarımı bilirim,onlar gibi değilim ki,unutmasını da bilirim.
- Hep birşeylerle uğraştıkları için bu yengeçler düşünceli ve dalgındır.O ayağını ve kıskacını niye öyle oynatıyorsun şimdi sen? Sanki bütün bu yengeçler benden daha çok şey biliyorlar: Doğuştan birer ihtiyar ukala hepsi.Karnı bembeyaz o yumuşak,yavru yengeçler bile ihtiyar.
- ...onları,yerçekimsiz bir boşlukta uzanan uçsuz bucaksız bir solucan galaksisine benzetmiştim; olgu solucanları beynimin içinde gezinir gibi boşlukta kıpırdanıyorlardı,ama birbirlerine bağlanıp dokunmuyorlardı da.Kafamın, içinde kurtlar gezinen bir ceviz olduğunu düşündüm.Kafatasımı kırıp, içine baksalar kıvrımlar arasında gezinen kurtları sanki görecekler.
- Birden kendimi inanılmayacak kadar aşağılanmış hissettim, canım bu çirkin oyunu bozmak istedi, ama biliyorum bir şey yapacağım yok; yenilginin ve akıl karışıklığının tadını çıkarıyorum.
- O zamanlar "ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum." diye düşünürdüm. Yeni keşfediyorum bu düşünceyi. Kimse sizi gözlemiyorsa, içinizdeki gizli ikinci kişi dışarı çıkıp dilediği şeyleri yapabilir.
- "En beklenmedik zamanda bir damar değişiverir." dedi Mahmut Usta.
- Yorgunluğumuz ve kalp kırıklığımızın bizi birbirimize yaklaştırması en büyük kazancımızdı.
- Kuyucu çırağının akılsızı aşağıdakini sakat bırakır; dikkatsizi öldürür.
- Alem, her şey ne harika, işte fark etmiştim. Acelem neydi? Ben varım diye düşündüm. Bu güzel bir duyguydu.