İNSAN, EMEĞİNİM KARŞILIĞINDAN DAHA GÜZEL BİR ŞEY YEMEMİŞTİR.

Soruyorum: Petrol mü daha güçlü, edebiyat mı? Edebiyatın damarları petrolünkilerden daha derinlerdedir. .... Nerede bir İNSAN yaşıyorsa onunla bağ kurmak isterim. Kulluk bilincine, insanları düşündükçe varıyorum. Tanrı'nın bizi yaratışındaki bilgeliği kavrayabilmemizin başka olanağı var mı?

Vicdan rahatlığı duyarak bir günü geçirmek çok güçleşmiştir. Ezilene acıdığımız denli ezene de acıyoruz. "İnsan, yaratılışının gizini yitirmiş, bir işkence aygıtına dönüşmüştür. Öyle bir işkence düzeni ki bu, işkence edilenle işkence eden özdeşleşiyor. Başkalarının katlandıkları acıları içimde duyamıyorsam, çağın acıları beni baskısı altına almıyorsa, sormalıyım kendi kendime: İşkence aygıtının bir parçası mı oluyorum?

Siz hiç, bir dağın yürüdüğünü gördünüz mü? Yaşlı bir Türk köylüsünün engin ruhu içinde nokta gibi kalır Gâvur Dağları. Türk köylüsünün ruhu, içdünyası geniştir: hepimiz konaklayabiliriz oraya. Avrupalı, ruhumuzun enginliğini daha kavrayamadı. ..... Mevlâna, insan ruhunun derinliklerine doğru durmadan yürümüştür: Mesnevi'si, insan ruhunu kuşatma, gizemli bölgelerde yeni yerler elde etme girişimidir.

İnsanın sorumluluğu, ödevleri ağırlaşmıştır. Umut, ancak direnmenin ötesinde.

Batı sömürgeciliğinin anıtı olarak Ortadoğu'ya, Arabistan'ın ortasına dikilen İsrail devleti. Arap ölüleriyle süslüyor toprağını ve onların kanlarıyla o toprakları sulayarak.

Hiç yaşlanmayan genç, zamandır kuşkusuz.

"Tanrı bizi bağışlamayacaktır" diye düşünüyor, "öğretmediğimiz için bizi, öğrenmedikleri ve bilmedikleri için onları da...

Halk, derin bir bilgeliği yansıttığının çoğu kez farkında olmaz.

Suç işleyen, cezasını da inşa etmeye başlar. Bu, insanın yazgısıdır.