- Anlamazlar: ayırmayanlar: helâl'i haram'dan: insanı algılamak buna bağlı.
- ...bu tüketim toplumunda, ilk tükenen insan oluyor, dikkatli olalım.
- Boynu bükük bir kuşluk: - mutlaka, hamd olmalı, bu saatte, bir ülkede, bir kentte, bir evde; toprağın üstünde yani- kışın, öğleyle kuşluk arası hacıbektaştaşıdır: çınar oyununda.
- Ve de sürekli özeleştiri: toprak özeleştiriyle karılınca, iyi tutar harç + elindeki en küçük işi bile güzel yap, kardeşim. Güzellikle de sınanıyor değil miyiz?
- Yürümek ne; dururken bile kayıyorduk diyor insan. Yiyeceklerimiz de gözlüklerimiz de bize ait değildi.
- Ağacın çiçek açması gibidir yazının yazılması. Kadın doğum yapar, sancının sonu muştudur, yazarın da cümleleri öyle. Yazar ondan dönemez artık, bağlanmıştır.
- Şahadet kelimesi, bir seçimdir gerçekte, inancı seçmektir sözle, yürekle. ... Şahadet kelimesiyle yapılan budur: insanın kazandığı ilk bağışıklık.
- Makinanın uydusu olan çağımız insanı, ibadetsiz yaşadıkça, daha katılaşıyor, daha anlamaz oluyor birbirini.
- Deprem, bir gong gerçekte. Sonra perde aralanır. Bu dünya ile öte dünya arasındaki perde diyelim açılana. Dakikayı bile bulmayan sürece açık kalmasına dayanamıyoruz perdenin. Herşey toprakta, aşağılarda, içte, dipte, derinlikte. Köklü olan kazanıyor.
- Yabacılaşma, uygarlığından kopan bir ulusun alın yazısıdır.