Düşünün yahu Ne ben ona bir demet çiçek almıştım ne o bana bir konser bileti. Hayat bu muydu ? Böyle mi yaşanmalıydı ? Geçip giden trenin son vagonun atlayamaz mıydık ? Bu kadar atıl, pısırık, çekingen, korkak mıydık ?

-Özgürlük, özgürlük... De bakalım nedir özgürlük ? -Ne olacak kula kul olmamak; Allah'a kul olmak, işte bu.

Dünyada insana dost lazim, gerisi bos. [S.27] ------------------------------ Etraf unutur, sen unutamazsin. Etraf yeni bir dedikodu mevzuu bulur, eskisini unutur. Sen unutamazsin [S.53] ------------------------------ Ölüm ile ayriligi tartmislar, elli gram agir gelmis ayrilik. [S.62]

Ameller niyete göredir [S.92]

Onun arabası var ama ruhu yok..

Her zamanki tartışmalarımızdan biriydi. Yağmur çiselemeye başladı. Sustuk. Ailenin üç ferdi. Üçü de kendi dünyasına daldı. Böyle boyle kopuyorduk birbirimizden. Üç insan üç ayrı istikamete doğru yürümeye başlamıştı.

Ama biliyorsun ki birlikte tuttuğumuz bardak elimizden kaydı ve kırıldı. Parçaları bir araya getirip yapıştırmak mümkün değil. Yeni bir bardak almak lazım. Ama sen ne bardağı, ne kırılmayı, ne yapıştırmayı, ne de yeniden başlamayı düşünmedin, umursamadın.

Gönüle küskün olmaktan kötü bir şey yok şu dünyada.

Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti.

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibaret. İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.