- Hangi inanç olursa olsun, kadınlardan kendi saçını esirgeyen dünyanın bir parçası olmayı kabullenemiyordum.türbanlarının altına sakladıkları şeyi, kadınlığın utanılması gereken bir parçası olarak alımlayan bir dünyaya hiçbir kadının söyleyebileceği bir şey olduğunu zannetmiyorum. Halalarımın bana bir şey söylemeden kadınlığıma tıkamaya çalıştıkları aybaşı pamuklarıyla, onların türbanları altına sıkıştırmaya çalıştıkları günahsız saçları arasında derin bir suçluluktan oluşmuş koskoca bir tarih bağı var.
- Gittin.şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana. //yalnızbiropera'dan.
- Bilinci artan kişinin kaderi de artar.
- bilmek hayatta kalmaktır.
Hem sonra öğrenmeyi bir sanat ,bir yaşama biçimi haline getirmeniz gerekir,bunun sırrıysa,öğrenmenin aynı zamanda bir haz,bir zevk olduğunu anlamaktan geçer.ÖĞRENMENİN HAZZI OLMADAN İNSAN TAMAMLANAMAZ.BAKIN ÇEVREMİZDEKİ
BİR ÇOK İNSANIN YARIM KALMASI BU YÜZDENDİR. - Üstelik yazık ki o kendi sığlığını,yaşama özgü yalınlık,sadelik,doğallık sanıyordu.
- Tasarı ile tesadüf kardeşti.Yaşadıklarımızın içinde gizli geçitler vardı.Bunları görebilmek
için kendimizde gömülü duran gözleri açabilmemiz yeterliydi;sanat,felsefe,bilgi,ahlak,
erdem ve şiir bunun içindi.... - Her ikisinin de konuşma aralarındaki sessizliğe hak tanıma becerileri var; sessizlik içinde göz göze geldikleri zamanlar bile birbirlerine çok şey söylemeyi başardıklarının farkındalar; çok az kelimeyle kurulmuş bu yakınlığın tadını çıkarıyorlar. (syf 458)
- birey olamayanlar birşey olmaya çalışırlar.
- Şairlerin ortalığa hakim olduğu saatler, herkesin uykuda olduğu saatlerdir. Gece yarısından sonradır ve sabahın ilk saatleridir. Herkesin uykuda olduğu saatleri kullanır şairler. Çünkü zaman hırsızıdırlar. Başkalarının zamanlarını çalarlar. Yeryüzünün saklı zamanlarını, uykulu zamanlarını kullanırlar.
- Herkesin ortak kullandığı saatlerde zaman zayıflar, güçsüz düşer. Çünkü paylaştırılmış, bölüştürülmüş, diri tutulmuştur; ışığın ve gölgenin oyunlarından mahrum bırakılmıştır; her şey çok aydınlıktır. Nesnelerin ve hayatın görünüşü çiğdir. Nesneler de gizlenir esinler de... Kelimelerin yalnızca bir anlamı vardır gündelikte. Oysa yeryüzünün uykulu olduğu saatler de doğa da, nesneler de kendilerini daha çabuk ele verirler. Zamanın daha som, günün daha zayıf olduğu saatleri kullan yeryüzüyle söyleşmek için. Sözcüklerin ilk günkü anıları en iyi öyle anımsanır, öyle anlaşılır.