- Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi her şeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o ama bütün zamanlara siner...
- 'Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun ?' dedi adam. ?Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa aşık olur, sonra o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalışır hayatına... Bazı filmler çabuk biter.'
- Her şeyi anlıyor, herkesi tanıyor, her sorunu kavrıyor, yani kavraya anlaya yaşlanıyordum. Anlamak yorgunuydum. Bu yüzden kimseye kızamıyordum. Kimseden doya doya nefret edemiyordum. Kimseye ağız dolusu küfredemiyordum, kimseye deliler gibi öfkelenemiyordum.
- "Her şeyi konuşmak iyidir sanıyorlar şimdilerde. Halbuki insan münasebetlerinin çoğu kelimesiz halledilir."
- "Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
ofset duyarlılıklardan...
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum;
''İçtenliğin'' ya da ''dünya görüşünün'' kirletmediği." - "Aşkınızın büyüklüğünü sürekliliğiyle ölçmeyin, bazı şiddetli depremler kısa sürer. Ne kadar sarsıldığınızı hatırlayın..."
- Ne tuhaf! İnsanoğlunun yaşamda en geç keşfettiği şey şimdiki zamandı.
- Hayatta aynı şeyi kaybetmiş insanların konuşmaya gerek duymayan ortak sızısıyla birbirlerine dolgun gözlerle baktılar bir süre.
- Bazı böyle büyük kışları vardır insan hayatının; yıllar geçse de unutulmaz. Anılarımız onlarla anlamlanır, derinleşir. Çocukluğumuzu saklı tutar. O kış benim için öyleydi.
- Sanki aşka zahmet etmemişti kalbi; yükü olan şeylerden uzak durmayı bilmişti.