- Büyük patlama olduğunda odamdaydım. Yatağımdaydım. Perdelerim kapalıydı. Sıkı sıkıya kapalıydı. Evren henüz var olmamıştı. Altı gün çalışan tanrı yedinci gün yorulmamıştı. Babam televizyon seyrediyordu. Annem patlıcan kızartıyordu. Babam, oğlum olursa adını Yakup koyacağım, dedi anneme. Ben yatağımda yatıyordum. Perdeler sıkı sıkıya örtülü.
- Annem babamı ilk o gün bıçakladı. Sonra üç kere daha bıçakladı. Her seferinde babam hastaneye yattı. Her seferinde eve geri geldi. Annem onu affetti. Babam bir beni affedemedi. Sen beni üç kere bıçakladın, ben de bir gün senin oğlunu bıçaklayacağım, diyor anneme. Sen delisin, diyor babama. Zır delisin. Asıl siz delisiniz, diyor babam anneme. Annen babasıyla sevişirdi, sen de oğlunla sevişiyorsun diyor. Bunu bilmiyor muyum sanıyorsun, diyor. Annem biberleri tek, tek kızgın tavadan çıkarıyor. Gazete kâğıdının üstüne patlıcanlarla patateslerin yanına koyuyor.
- Bazen bir kuaför salonunda çalışan küçücük bir kızım. Asla aynı elbiseleri giyemeyeceğim, asla aynı adamları sevmeyeceğim, asla aynı şeylere üzülmeyeceğim kadınların ellerini, ayaklarını kucağıma alır, ince titrek dizlerime dayar, kısa pembe tırnaklı parmaklarımın arasında, makas törpü, pamuk, oje aseton, sabun, krem, acı ve nefret, cinnet geçiririm.
- Aslında ben kasıklarımdaki sancı ve Bacaklarımın arasındaki ıslaklık kadarım. Ne bir eksik, ne bir fazla. Beni rahat bırakın. Dilediğim kadar sevişeyim, dilediğim yerde öleyim.
- ''Hadi,'' diyor pencereye konmuş siyah bir kuş,''hadi bildiğin her şeyi yeniden hatırla. O cevapsız soruyu sor yeniden kendine. Tanrı kötülüğe neden müsaade ediyor? Sor ve cevap ver! Önce tanrı var mı onu söyle? Böyle bir hayatın tanrısı olabilir mi? Müşfik ve kollayan ve rahman ve rahim olabilir mi? Tanrı bizzat kendisi kötülüğü böyle şevkle ve zevkle doğuruyorsa, insan tanrıda neyi arıyordur? Kendi kötülüğünü onaylatmak için yarattığı bir efsanenin mükemmelliği yalanına sarılıp yaşayan insan, neticede neye varmak istiyordur?''
- En iyi ,terk edişleri okumayı bilir.İstekli ya da isteksiz terk edişleri. Alelacele gidişleri. Bir daha geri dönmeyisleri.Tanır. en iyi terleri tanır.
- ... artık hiçbir anlamı kalmamış isteklerin ve günahların ve korkuların yıkık gorkeminin arkasına saklanmış bir çift gözden ibaret...
- Maria'ya güven nedir diye tarif et deseniz ,edemez.Belki hiçlik duygusu güven dediği.Yeni bir şey olmayack duygusu.Eskiden olanlar,zaten oldu,her şey bitti duygusu.
- Duvar kağıtlarını yırtsa. Boydan boya sökse hepsini , altından ne çıkacaksa,Madam Arthur Bey 'in içi de aynısıyla doldu. Gizli renklerle ve tozla ve eski heyecanlarla...
- Yok'un yok olması için hiç olmaması gerekir , eğer bir şeyin yokluğunu düşünmeye başlamışsanız o artık vardır.