- Bir keresinde gölgeme gömülmüştüm
Günler geceler boyu gölgemle sevişmiştim
Korkma, demişti yılan gözlü falcı, kadın böyle bir şeydir
Aşk diye diye kendini öldürür
Defalarca ölmüştüm, her seferinde yeniden dirilmiştim
O yüzden biraz çürük kokar nefesim
İçimde aşkla terbiyelenmiş cesedim - Aslında ben kasıklarımdaki sancı ve bacaklarımın arasındaki ıslaklık kadarım.
Ne bir eksik... ne bir fazla
Beni rahat bırakın
Dilediğim kadar sevişeyim, dilediğim yerde öleyim. - Babalar bir yerde bir çocukları olduğunu hiç bilmeyebilir; işte sırf bu yüzden bile, bu tuhaf olasılığın yüklediği özgürlük duygusuna inanıp, var olan çocuklarını da isterlerse gözlerini kırpmadan terk edebilirler.
- Gerçekle gerçeküstü tıpkı yin ile yang gibi iç içe geçerek birbirini tamamlayan bir bütündü. Gerçeğin içinde gerçeküstü, gerçeküstünün içinde de gerçek vardı ve birbirlerini sarıp sarmalamışlardı. O yüzden gerçeküstünün peşinden giderken gerçeğe takılıyordu insanların ayakları ve gerçeğin peşinden giderken de gerçeküstüne. Tıpkı ölümün peşinden giderken hayata, hayatın peşinden giderken ölüme takılması gibi ayakların... aklın... kaderin...
- "Onun için asıl tekin olmayan gündüzler... çıplak gözle görünebileceği haller."
"Çirkin ya da sakat mıymış? Görünmesini istemediği bir hali mi varmış?"
"Hayır. Sadece üzgünmüş... çok üzgün." - Ah hadi söyle bana, ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim? Onca şarkı, onca melodi, onca ritim? Diyelim ki yarın ben öldüm, şarkılar da ölür mü benimle? Yapma doktor, bir şarkı hiç ölür mü? Hele altı yüz on üç şarkı birden, sırf ben öldüm diye, hep birlikte nasıl ölsünler kuzum? Çok saçma.
- "geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum.
gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım.
gece beni taş ezer.
gündüz rüzgar devirir.
kanadıkça kanarım.
hayallerimi o yüzden kanla yazarım." - "Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım.
Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret,
Doğurmaya mahkum,
Çocuklarını kaybetmekle mühürlü,
Yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım.
İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların
Delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım.
O pencerelerden tekrar ve tekrar ve tekrar kendimi aşağı atacağım." - Yalan, hayatı katlanılır kılandır.
- "Ve elleri birbirine değdiğinde, yeryüzünde bir bütünün birbirinden uzak ne kadar parçası varsa, onlar da birbirine değdiler."