- Şaşkınlığın ve ucu ucuna gerçekleşen beklentilerin bileşimi, cinsel tutkuya has benzersiz anlara özgüdür ve bu anları yaşamın olağan akışı dışına yerleştiren ögelerden biridir.
- Belki de ölüm, bütün göndermelerin -dolayısıyla ayırt edilirliğin- yok olduğu bir noktaya dek kendi kendini şaşırtan katmerli bir şaşırtmacadır çıkageldiğinde.
- Kısa ömürlü, sonsuzun zıddı değildir. Sonsuzun zıddı unutulandır. Bazıları unutulanla sonsuz aslında aynı şeymiş gibi davranır; ama yanılırlar.
- Yokluğun hiçlik olduğuna inanmaktan daha büyük bir hata olamaz. İkisi arasındaki fark bir zamanlama meselesidir. Hiçlik önce, yokluk sonradır.
- Cehennem para babalarının icadıydı; amacı, yoksulların dikkatini mevcut sefaletlerinden saptırmaktı. İlk olarak, bundan bile daha beter bir durumda olabilecekleri tehdidini sürekli yineleyerek. İkinci olarak, itaatkar ve sadık olanlara, başka bir hayatta, Tanrı'nın krallığında, bu dünyada servetin satın alabileceği bütün her şeyin, hatta daha fazlasının onların olacağını vaat ederek.
- Sanatta fazla özgürlük, her zaman sanatın anlamsızlaşmasına yol açabilir. Fakat şu da var ki, bir devrin en derin umut ve bekleyişlerini dile getirip olduğu gibi koruma fırsatını sanata ve yalnız sanata bahşeden de ancak bu özgürlüktür.
- Heykel, temelinde kalabalıkların sanatıdır. Ama çevremiz öylesine inanç uyandırmayan anıtlarla -çoğunlukla içtenlikten yoksun savaş anıtlarıyla- doludur, kültürümüzün genel eğilimi bölük pörçük olana ve özele öylesine yönelmiş durumdadır ki, bugün heykelin özünde var olan kamusal ve toplumsal niteliği küçümser hale geldik.
- Eleştiri daima bir çeşit araya girmektir; sanat eseriyle kişinin arasına girmektir. Çoğu zaman pek az şey doğar bu araya girmeden. Ama arada bir eleştiri, yaratıcı bir nitelik de kazanabilir; bu, eleştiricinin eseri algılama yeteneğinden çok, eserin etkenlik gücüne bağlıdır.
- Her şey -diyorsunuz kendi kendinize- var olabilmek için bir hedefi tam ortasından vurmalı; on ikiyi ıskalayan hiçbir şey var olamıyor.
- Bir resmi kendisi kılan, nesneleri nasıl bir arada tuttuğu , ya da tutamadığıdır. Okullar bunun "kompozisyon" dedikleri şeyle ilgili olduğunu söylerler. Onların verdiği akademik anlamda, kompozisyon ölüm katılığından başka bir şey değildir! Hayır, her şeyi bir arada tutan boşluktur - her farklı örnekte kendine özgü bir tarzda.