- Sırtları kambur, kemikleri çarpık, bacakları ince, kolları zayıf; ışıktan yoksun bitkiler gibi solgun yüzlü insanlara köylerde değil, kentlerde rastlanır. İnsanın, böylelerini ellerinden tutup kırlara çıkaracağı, çayırlarda koşturup temiz havayı derin derin solutacağı geliyor.
- Ben arzu ederim ki, bizim sevgili Suomimizde şu isimleri taşıyan teşkilâtlar, dernekler kurulsun: ?Güçlü Düşünce, Yüksek İşler, Yüce Girişimler, Sağlıklı Hayvancılık, En İyi Tarım, Kaliteli Kumaş, Temiz Vicdan, Yeni Fikirler, Mekanik Başarı, Müreffeh Millet!?
- Bu nesilden gelen memurlar bencil ve uyuşuk, devlet adamları ise politik madrabaz olurlar. Politikacılar, çıkar peşinde koşar. Okullar yeni neslin bilincini körelten ve kalbini karartan birer karanlık mağara olur. Basın, sokak kadınlarının albümlerine döner. Tok veya aç olan halk kitleleri ise kendilerine yabancı olan her şeye, özellikle varlıklı sınıfa mensup insanlara karşı nefret, kıskançlık ve intikam duyguları beslemeye başlarlar.
- Zavallı halk!.. Zavallı insanlar... Hem soyulurlar hem de birbirlerini soyarlar.
- Tanrı sevgisi için büyük mabetler inşa ediyorlar, sonra bir mabedin önündeki meydanlıkta binlerce insanı diri diri yakıyorlar. Birtakım kişiler de Tanrı aşkına ölüyor.
- _ Yavrum sen Tanrı?yı kendin gibi sanarak onunla uğraşmaya kalkmışsın. Tanrı senin gibi canilere benzemez ki sana karşılık versin.
- Şimdi de sen bana, nasıl Reçel Kralı olduğunu anlat. Çünkü Jarvinen ile Karokep iki çocukluk arkadaşıdır. Onlar bizim milletimizin iki yarısıdır.
- İnsan o an ümitsizlik ve bezginlik içinde kalıyor. Sonuçta da yorgunluktan meydana gelen bir duyarsızlık oluşuyor. Doğum yapan kadının yanındaki sarhoş kocaya hak verircesine, insanın ya sarhoş olacağı ya da boğulup öleceği geliyor.?
- Ben halkımın İsveç Devleti?nden değil, İsveç memurlarından kurtuluşunu selamlarım.
- Eğer orada olsaydım, onlara bağırarak, ?Kölesiniz!.. Kurbansınız!.. Çekeceksiniz!.. Mahvolunuz!..? derdim.