- Vatan için yaşamak ve vatanın ilerleyip yükselmesi uğrunda çalışmak da,vatan için ölmek kadar şereflidir.
- Okullarda özel ders programı uygulanmaktadır. Bu programa göre, sabah 08:00 - 10:00 arasında yapılan iki saatlik dersin ardından ara verilmekte ve dersler saat 14:00 - 16:00 arasında tekrar devam etmektedir. Bundan dolayı öğrenciler havasız sınıflarda uzun süre oturma eziyetinden kurtulmaktadırlar. Sınıflar her zaman havadar ve ferahtır.
- Finlandiyalı gençler boş zamanlarını kışın saatlerce kayak yaparak, yazın ise güreş, yüzme, top oynama ve koşu gibi spor aktiviteleri ile uğraşarak değerlendirmektedirler. Bu sayede gençlerin kasları, göğüs kafesleri, akciğerleri, elleri ve ayakları gelişmekte, vücut sağlığı ve dayanıklılığı artmaktadır.
- Bir olayı hatırlıyorum - köylerin birinde fakir ama alışılmış biçimde çok temiz iki kulübe var. Kulübelerin biri ayakları olmayan, yalnız ve yaşlı bir adama, diğeri ise on yaşındaki kız torunuyla birlikte yaşayan kör ve yaşlı bir kadına aittir. Bu iki yaşlı ve fakir insan ortaklaşa bir gazeteye abone olmuşlar. Her gün postaneye koşarak, gazeteyi alan küçük kız daha sonra kör ninesinin elinden tutarak ayakları olmayan yaşlı adamın evine götürmekte ve burada kendilerine gazeteyi baştan sona okumaktadır. Bu nedenle Finlandiya'da halkın en alt kesimleri bile ölüm uykusuna yatmadan ve kurumuş ağaç dalı gibi çürümeye yüz tutmadan fikir üretme yeteneklerini geliştirmektedirler. insanlar fakirliklerinden utanmadan ve başkalarının söylediklerine aldırmadan kendi inandıkları gibi yaşıyorlar.
- Aile, nikah ve kadının toplumsal hayattaki rolüne ilişkin konular tekrar gözden geçirilmektedir. Finlandiya diğer Avrupa ülkelerinin henüz yapamadığını yapmış ve kadın ticareti yasadışı ilan edilmiştir.Ülkede yasal olarak faaliyet gösteren bir tek genelev dahi yoktur.
- Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir. Herkes hayattan mümkün olduğu kadar fazlasını almaya çalışırken, hayata da bir şeyler katmak gerektiğini düşünen yok. Egoist, hırsız, istismarcı ve asalak olarak atıldıkları hayatın anlamını bu asalaklıkta görüyorlar.
- "İstediğiniz türden anayasalar,seçim mevzuatları oluşturabilir,en liberal yasaları çıkartır,sosyalizm veya komünizmin sihirli gücüne inanabilirsiniz.Ama bizim evladımız olan yüz binlerce çocuk hayata önemsiz ve küçük fertler olarak başlangıç yapacaksa,her türlü parlamentoya rağmen,sefil,fakir ve iğrenç bir yaşantıya mahkum olacağız.Memurlar halka itinasız davranacak,bakanlar"politik yalancı",milletvekilleri ise halkın sırtından geçinen vurguncular olarak karşımıza çıkacaklardır.Okullar yeni nesillerin kalbini ve zekasını kurutan yerler olarak kalmaya devam edecek,basın bedenini satmakla geçinen hayat kadınına benzeyecektir."
- Uyanın! Halkınızı kurtarmak için çalışmaya başlayın. Ülkenizin nüfusunun dörtte üçü korkunç şartlarda yaşamakta. Köylüler ve işçiler giderek yok olmakta, fiziki ve manevi açıdan yozlaşmaktadırlar.
- Devlet büyük bir aile, halk kitleleri ise sizin kardeşlerinizdir. Onların korkunç şartlarda yaşaması nüfusun üst kesimlerini oluşturanlar açısından bir utanç kaynağı ve bir suçtur. Unutmayın: Halk uzun süre sabredebilir, ama her şeyin bir sonu vardır. Zincirlerinden kurtulmak isteyen halk kitleleri bir gün kendini kaybedebilir. İşin bu noktaya varmasına izin vermeyin!
- Devlet büyük bir aile, halk kitleleri ise sizin kardeşlerinizdir. Onların korkunç şartlarda yaşaması nüfusun üst kesimlerini oluşturanlar açısından bir utanç kaynağı ve bir suçtur. Unutmayın: Halk uzun süre sabredebilir, ama her şeyin bir sonu vardır. Zincirlerinden kurtulmak isteyen halk kitleleri bir gün kendini kaybedebilir. İşin bu noktaya varmasına izin vermeyin!