- İnsan gerçekten asılırsa ölür ve her şey biter. Ama asılması için yapılan bütün hazırlıkları yaşamak zorunda bırakılır ve ancak ilmek yüzünün önünde sallanırken affedildiğini öğrenirse, bütün hayatı boyunca bunun eziyetini çekebilir.
- İnsan uykusunu almamış olursa uykusunu almış olduğu durumdan daha aklı başında oluyor.
- Josef, yalvarırım kendine gel, kayıtsızlığın beni çıldırtıyor. Seni gören birinin, 'baştan yitirilmiş dava' deyimine inanası geliyor.
- Sen benim için her şeyin ölçütüydün.
- Senin başkalarına karşı beslediğin kuşku bile, benim kendime yönelik kuşkumdan daha büyük değil, beni sen böyle eğittin.
- Açgözlülük derin bir mutsuzluğun en şaşmaz belirtilerinden biridir; her şeye karşı o kadar güvensizdim ki, yalnızca elimde ya da ağzımda tuttuğum veya oraya doğru giden şeye gerçekten sahip olabilirdim ve benzer bir durumda olan Elli tam da onu alırdı benden.
- ...ben olduğum halimle, senin eğitiminin ve kendi itaatkarlığımın bir sonucuyum (temel yapım ve hayatın etkileri dışında tabii).
- ...hayat sabır oyunundan daha fazla bir şeydir.
- Durum şuydu: Beyin kendisine yüklenen üzüntü ve acılara dayanamaz hale geliyordu. Diyordu ki: Ben pes ediyorum; fakat burada, bütünün korunmasına önem veren biri daha var, o halde yükümün bir kısmını alabilir ve bir süre daha böyle idare edilebilir. İşte arada akciğer devreye giriyordu, herhalde kaybedecek pek bir şeyi yoktu. Beyin ve akciğer arasında, benim bilgim dışında yapılan bu pazarlıklar korkunç geçmiş olmalı.
- Gelme. Bir gün gerçekten ihtiyacım olduğunda ve senden gelmeni istediğimde, hemen geleceğin umudu kalsın bende, ama şimdi gelmesen daha iyi, çünkü yine gitmek zorunda kalacaksın.