- Başımıza gelen şeylerin değeri, sürece uzunluklarıyla değil yoğunluklarıyla ilgilidir. Bu yüzden unutulmaz anlar, açıklanamayan şeyler ve bizim için eşsiz insanlar vardır.
- Hissettiğimi yazıyorsam hissin ateşini düşürebilmek içindir. İtirafım önemsizdir çünkü her şey önemsizdir.
- Arkadaşlar: bir tane değil. Üzerimden bir tren geçerse üzülebilecek ve benim için bir şeyler hissettiğini düşleyebilecek birkaç tanıdık. Cenaze yağmurlu olsa da.
- Ben var olmayan bir şehrin varoluşlarıyım, yazılmamış bir kitabın can sıkıcı önsözüyüm. Ben hiç kimseyim, hiç kimse. Ne, nasıl hisedeceğimi, ne, nasıl düşüneceğimi, ne de nasıl seveceğimi bilirim. Henüz yazılmamış bir romanda havada süzülen bir karakterim ve içime hayatı üflemeyi tam olarak becerememiş birilerinin hayalinde var olmadan önce yok oldum.
- Vicdan azabı değil, bilinç azabı çekiyorum.
- Eğer başka birisi olsaydım, her şeyde sana eşlik ederdim. Ama neysem o olduğum için, vazgeç! Cehenneme bensiz git, Ya da oraya tek başıma gitmeme izin ver! Neden birlikte gitmek zorundayız ki?
- ?Keşke kaçabilsem. Bildiğim, bana ait olan, sevdiğim şeylerden kaçabilsem. Keşke gidebilsem burası olmayan herhangi bir yere. Bu yüzleri, bu alışkanlıkları, bu günleri görmek istemiyorum artık. Başka biri olmalı, hücrelerime sinmiş bu rol yapma saplantısının yorgunluğunu atmalıyım. Uyku huzurla değil, hayatla çöksün üstüme. deniz kenarında bir kulübe, hatta dağların sarp eteklerinde bir mağara yeter bana. Ne yazık ki istemekle olmuyor.?
- En basit, gerçekten en basit, iki basit parçaya bölünemeyecek kadar basit şeyler, ben yaşarken arap saçına dönüyor. Bazen günaydın demek bile gözümü korkutuyor. O kelimeyi yüksek sesle söylemek ayıpmış gibi, sesim sönüveriyor. Var olmaktan duyulan bir tür utanç bu-başka tarif gelmiyor aklıma!
- Günün kendinden başka vaadi yok, gayet iyi biliyorum bir akışı, bir de sonu olduğunu. Işık diriltiyor beni, ama ne fayda; bugünü nasıl bulduysam öyle bırakacağım, birkaç saat yaşlanmış, bir duyguyla keyiflenmiş, bir düşünce yüzünden biraz üzülmüş olarak..
- Ruhum gizli bir orkestra, bilmediğim kemanlar, arplar, davullar ve tamburlar ve içimde yankılanıyorlar. Bütün duyduğum bir senfoni. 14