- Utanmalı mıydı aklına üşüşüveren fikirlerden? Yoksa onların peşinde iz sürüp at koşturarak; dağlar, denizler, köprüler aşıp yedi başlı ejderhalara kılıç mı sallamalıydı?
- Pinhan daldığı hayal aleminden çabuk sıyırdı kendini. Ne kadim dostlar vardı yanında, ne de o kızıl afet Canfeza. Buradaydı işte; bir mezarlıkta tek başına. Ne bir eksik, ne bir fazla.
- Bizi ta'n eden olursa bilsin ki, Harama el sürmedi Ballı Behram Seninle içtiğim şarap helaldi, Sensiz içtiğim su bile haram.
- Pinhan, mezarlıkta bulunmaktan en ufak bir korku duymak bir yana, burada olduğu için ferahlamış, kaygılarından tamamıyla arınmıştı. Ne de olsa burada türlü türlü insan, tıpkı kendisi gibi kah aciz kah kudretli, kah hırslı kah kani, kah riyakar kah sebatkar, kah habis kah muhlis, kendince devran sürmüş nice insan vardı. Hiç kimse her daim kudretli yahut her daim naçar olamazdı. Yüksekten uçanların boyun eğdiği, alçaktan kanat çırpanların da, şimşek hızıyla maviliklerde gözden kaybolduğu zamanlar muhakkak ki vardı. Madem ki, hem Ademoğullarının hem de Havvakızlarının huyları oldum olası ikibaşlıydı, kendi vücudundaki ikibaşlılık da belki utanılacak bir kusur, üzeri örtülecek bir ayıp değildi. Belki...
- İnsan bazen ağır ağır, kademe kademe görür. Bir resmin eteklerindeki ayrıntılardan başlar görmeye ve orda burda yalpalayan, kıvrılan bakışları usul usul varır resmin merkezine.
- "Sen kendini küçük zannedersin. Halbuki en büyük alem sende toplanmıştır. Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta, ince fırçanın ucuyla suya bırakılan minnacık bir nokta, olur sana umma u derya. Yayılır, kıvrılır; lamelif misali dolanır. Katreyiz alemde, lakin unutma ki tek bir nokta Pinhan, tekmil sırları içinde barındırır."
- Kırılmamak için bükül Düz olmak için eğril. Dolmak için boşal, Parçalan ki yenilen Az şeye sahip olanlar Çoğa kavuşabilirler Çok şeyi olanların zihni karışır. Tao Te Ching
- Durmadan bileylediği öfkesinin karanlıkta parlayan sipsivri ucuyla, boşluğun karnını boydan boya yarmaya çoktan hazırdı. Bir kalabalığa sığınıp yalnızlıktan sıyrılmak istediği için değil; yarattığı her korkuda, sebep olduğu her çığlıkta, bozduğu her güzellikte, soldurduğu her gülümsemede, aslolanın kendi yalnızlığı olduğunu kendine, sade kendine ispat edebilmek için.
- Zira dedikodu hammaddesinin iyi para edebilmesi için, seneler sonra bile rahatlıkla satışa sürülecek surette işlenerek, hafıza mahzeninde itinayla saklanması şarttı.
- Zira dedikodu hammaddesinin iyi para edebilmesi için, seneler sonra bile rahatlıkla satışa sürülecek surette işlenerek, hafıza mahzeninde itinayla saklanması şarttı.