- Görmeden bilebilir, gitmeden varabilir, dokunmadan hissedebilirsin eğer hayal etmeyi biliyorsan (MAHREM)
- Dünya, yabancılardan boş yere korkup, kendi yakınlarından zarar gören insanlarla dolu. (Med-Cezir)
- Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil, dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil; bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan korktu. (PİNHAN)
- Ya ortasındasındır AŞK'ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..
- Ya ortasındasındır AŞK'ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.
- ..Ta ki ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar. O zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, beraber yaşamaları beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan. Topal kuşlar birbirlerinin "arıza"larını bilir ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine. En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulandır.
- Kendine gülebilir misin? Ama öyle vakur bir tebessüm lütfedercesine değil, içinde bir yerde sana seni yansıtan bir ayna, sana seni aktaran bir soytarı varmışçasına çekinmeden gülebilir misin, hem de herkesin ortasında? Dalga geçebilir misin kendinle, ciddiye alınmayı deli gibi arzuladığın halde?
- Şimdi tek istediğim nefes alabilmek, ötesinde yok gözüm. Kaçmak da mümkün buradan elbette ama benim istediğim kaçmak değil ki. Ne varmayı arzuladığım bir öte diyar, ne de bir yerlerde bıraktığım kayıp bir cennetim var. Sadece çıkmak istiyorum. Çıkmak da değil, çıkabilmek. Ben o ihtimali seviyorum. Seçeneğim olmasını, kapının aralık kalmasını.
- Yolun sonuna kadar gitmeye yeter mi yüreğin?
- Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde.
Mimar Sinan