- ...deli kuvveti gelmiş olmalı kırk tarak dayanmaz derler deli kısmının tek bir saç telini taramaya öyle kuvvet verirmiş delilik insana...
- Kadınlar ne vakit bir araya gelseler evvela tepeden tırnağa birbirlerini süzer, şıppadak birbirlerinin derdini tasasını keşfeder, ancak ondan sonra hal hatır sormaya geçerlerdi.
Arkadaşlıkları tavşan uykusuna benzerdi. - ... "bir sürahi basiretin kalorisi bir yudum musibetinkinden azdır" kuralı burada da işler. Kısacası olmadık hayaller kurup sonradan acı çekeceğime, ta baştan kabullenmiştim beni asla kimsenin istemeyeceğini, sevmeyeceğini.
- Bakır rengi saç buklesinin altında "gün batarken trene veda" yazıyordu mesela; kızılın iddialı bir tonuna "nam-ı diğer fettan", kül rengi bir bukleye "şöminenin bildikleri", sarı bir bukleye "doğal sarışın", koyu kestane rengi bir bukleye ise "sobada kestane akşamları" ismi verilmişti.
- Tebdil gezmek, görünüşü değiştirmekti. Hemen hermen bütün padişahlar, sarayın dışında bakınca saltanatlarının neye benzediğini bizzat görebilmek için bu yola başvurmuştu.
- Erkek kısmının gemisi batsa batsa, gördüğü en parlak ışığı deniz feneri zannedip, dümeni sığ sulara kırmaktan ötürü batardı.
- Malum ya, insanın canı neresinden acırsa, kalbi orada atardı.
- Kendimi bildim bileli üzerimde taşıyordum bu illeti; kundağıma iliştirilecekken, yanlışlıkla etime dikilmiş bir muska gibiydi şişmanlığım.
- Unutmak göz temizliği. Her bahar muhakkak yapmalı. Unutmazsak yaşayamayız! Unutmazsak yaşatmayız.
- ...sevgililik böyle bir şey işte. Mahremiyet kaybı.