- "Ah!İnsanlar güneşi bütün ihtişamıyla görebilmek için erken kalkmalılar,zira parlaklığının bütün gün sürdüğü çok enderdir.Bir günün sabahı ile hayatın sabahı birbirinin o kadar aynısıdır ki!"
- Dikine iri at, doğuştan şakacı mizacının dürtüsüyle Winkle'la baş başa masum bir kaç eğlenceli dakika mı geçirmek istiyordu, yoksa bu geziyi sürücüsüz de pekala gönlünce yapabileceği mi aklına gelmişti, elbette kesin ve açık bir sonuca varmamız mümkün değil.
- "Ruhumuzda yanan ateş , dünyevi sıkıntıların ve dertlerin ağır yükünü taşıyan bir hamal düğümüdür; ateş söndüğü an o yük artık taşınamayacak kadar ağırlaşır.Altında çökeriz."
- "Bedensel yorgunluk hissinin uykusuzlukla cebelleşmesinden doğan tatsız ruh halini herkes yaşamıştır."
- "O hükümdarı gösterin bana ki, öfkeli kaş çatışı bir delinin ateş püsküren gözlerinin bakışı kadar korku salmış olsun."
- "Hiçbir şey ihmal edilmedi,beyfendiciğim...hiçbir şey.Sokak kapısında ellerini sıkacağınız yeni yıkanmış yirmi kişi,yanaklarını okşayıp yaşlarını soracağınız altı minik bebe var.Bebelerle bilhassa ilgileniniz,efendim.Her zaman çok etkilidir."
- "Duyguları filan iyi de,beyim,o kadar ince duygular ki,onlarsız kalması yazık olur.Bence kendine saklasa ve sıcak sulara döküp buharlaştırmasa daha iyi eder... bilakis ki bir işe de yaramazlar zaten.Gözyaşı hiçbir zaman ne bir saat kurmamış,ne de buhar makinası çalıştırmamıştır.Bi daha birileriyle tütün içmeye gittiğinde bu dediğimi pipona ko da tüttür sen tamam mı,koçum?O pembe patiska parçasını da ip cambazıymışsın gibi sanki öyle sallayıp durmana hiç lüzum yok,hadi sok onu cebine artık!O kadar matah bir şey değil çünkü."
- "Durumların birbirleriyle korkunç aldatıcı çakışması işte" diye yüksek sesle söylendi Mister Pickwick,çenesini ellerine dayayarak.
- "Tupman hemen söz dinleyip tüfeğini istenildiği gibi tuttu.Hep birden yola devam ettiler.Namluları yere bakan silahlarıyla iki amatör avcı,bir kraliyet cenaze merasiminde yan yana yürüyen iki er gibiydiler."
- "İhtiyatlı adımlarla ilerlediler;aynı sessizlik içinde daha da gideceklerdi,Winkle tüfeğini nerede nasıl tutacağına karar vermeye uğraşırken en kritik anda,çocuğun başının üzerinden,tam da onun yerinde olmuş olsaydı uzun adamın beyninin bulunacağı noktaya doğru kazara silahını ateşledi!"