Allah büyüktür, diye diye, gökten hekim inmesini mi bekleyeceğiz? Yarından tezi yok, Edirne'ye büyük bir hastane yapılacak. Buradan ne kadar inşaat ustası, mimar, hafriyatçı gerekiyorsa gönderin. Kısa sürede, buraya, fırsat bu fırsat deyip, dört başı mamur, memleketin en gelişmiş hastanelerinden birini kuralım.

...Sana yazıyoruz Moşe Kapsali, Akdeniz'in öteki ucundaki İstanbul'da oturan sana yazıyoruz çünkü, dünya bizi artık duymuyor. Akdeniz'deki hiçbir medeniyet, hiçbir kral, hiçbir hükümdar bize kapı açmıyor. Özgürlük umuduyla Fransa'ya kaçanlarımız köle olarak satılıyor, Germen krallarının gönderdikleri denizciler, tüm mal varlıklarımıza el koyduktan sonra bizi kurtarmak vaadiyle gemilerine alıyorlar da, sonra denizin ortasında yüzlerce insanı atıp, sonra tekrar İspanya kıyılarına geliyor, yeniden insanları dolduruyor, yeniden denizin dibine boşaltıyorlar...Sana yazıyoruz, çünkü duyuyoruz ki Büyük Türk'ün topraklarında herkes özgürce yaşarmış, insanın diline, dinine, rengine bakılmazmış.

Allah büyüktür, diye diye, gökten hekim inmesini mi bekleyeceğiz? Yarından tezi yok, Edirne'ye büyük bir hastane yapılacak. Buradan ne kadar inşaat ustası, mimar, hafriyatçı gerekiyorsa gönderin. Kısa sürede, buraya, fırsat bu fırsat deyip, dört başı mamur, memleketin en gelişmiş hastanelerinden birini kuralım.

Eğer her önüne gelen İncil'i kendisi okuyacaksa, biz eğitimli din adamlarına, kutsal kilisemize ne gerek kalıyordu? Gerekli eğitimi almamış bir kişi, İncil'i nasıl anlayabilirdi?

(...)

Trajikomik olan şuydu ki, ve ben bunu ancak yıllar sonra anlayacaktım, binlerce Arapça yazılı İncil'i sapkınlık kitabı sanarak yakmış, bir o kadar da Latince Kur'an ve Muhammedilerin öğretilerinden bahseden kitabı yine sırf Latince olduklarından İncil sanarak saklamıştık!

Anlaman, inanmanı pekiştirir, inanç ve mantık çift görünür ama birdir. Onların yolu ayrı gibi görünür ama Doğru'ları tektir.

Hayal olan bir dünyada, Gerçeklik ancak rüyalarda ve hülyalarda yakalanabiliyor Şeyh el-Ekber'e göre. Âlem bir vehimden ibarettir ve gerçek bir Varlığı yoktur. İnsanın kendisi de bir suretten ibarettir. Böyle olunca da aslında insanın varlık âlemi dediği şey, hayal içinde bir hayaldir!

Tanrı'yı anlamak için aklı bastırmak değil, onu tam potansiyelinde kullanmak gerekiyordu!

''Kulun kulluğunu unutması köylü olsun, kral olsun insanın Hak'tan şaştığının göstergesidir. Hakk'a tapan köle ise Hak'tan şaşan imparatordan özgürdür.''

Her şey, özünü arar, özünü bulur, özüne döner.

Kılıç olmadan ceza olmaz, kalem olmadan medeniyet doğmaz.