- Şimdi ölmek isterdim, hemen, yalnız olduğumu bir daha anlamadan önce.
- Kızın ona bıraktığı elini dudaklarına götürdüğünü gördüm. Sonra çıkıp gitti. Ardından yine hiç ses çıkarmadan merdivenleri indim. Yeni girdiğimi sanması için kilisenin kapısını ses çıkaracak şekilde açıp kapattım:
'Söyle bakalım Gertrude, eve dönmeye hazır mısın? Org çalışmaların nasıl gidiyor?' diye sordum hemen.
En doğal haliyle cevap verdi:
'Çok iyi, bugün gerçekten çok iyi gelişmeler kaydettim.'
Büyük bir hüzünle doldu yüreğim, ama ne o ne de ben, az önce anlattıklarımla ilgili herhangi bir imada bulunduk. - Mutlu bir insandan yayılan aşk etrafa mutluluk saçar.
- Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.
- İnsanların bazen zorla uydurmak hevesine kapıldıkları hayali birtakım itirazlar olmasa her şey nasıl kolay yoluna girerdi.
- Çocukları şefkatli sanırız hep, aslında onlar, sadece yüzegülücü ve nazcıdırlar.
- Bana kalsa, bize şimdiye kadar telkin ettikleri "si sua bona norint - iyiliği bilmiş olsalardı" düsturu yerine Virgile'in "Fortunatus Nimium"unu, "Si sua mala nescient - Kişioğlu kötülüğü bilmeseydi"yi takip ettirirdim: Ademoğlu ne kadar mesut olurdu, kötülüğü tanımamış olsaydı.
- Gözleri olanlar, dedim, içinde bulundukları saadeti tanımazlar.
- Ah, şu kafamızın içindeki hayali tehlikelere ve mevhum canavarlara kulak verecek yerde hakiki baş ağrılarıyla uğraşmakla yetinsek hayat ne güzel olur, sefaletimiz de ne kadar tahammül edilir hale gelirdi.
- Ve ruhumun ta derinliklerinden şu duanın yükseldiğini hissediyordum: "Zekilerden esirgediğin şeyleri acizlere ayan ettiğin için sana bin şükürler olsun Rabbim."