Kızın ona bıraktığı elini dudaklarına götürdüğünü gördüm. Sonra çıkıp gitti. Ardından yine hiç ses çıkarmadan merdivenleri indim. Yeni girdiğimi sanması için kilisenin kapısını ses çıkaracak şekilde açıp kapattım:
'Söyle bakalım Gertrude, eve dönmeye hazır mısın? Org çalışmaların nasıl gidiyor?' diye sordum hemen.
En doÄŸal haliyle cevap verdi:
'Çok iyi, bugün gerçekten çok iyi gelişmeler kaydettim.'
Büyük bir hüzünle doldu yüreğim, ama ne o ne de ben, az önce anlattıklarımla ilgili herhangi bir imada bulunduk.
Diğer Andre Gide Sözleri ve Alıntıları
- Düşüncelerimin dağınıklığını anlatmayacağım.Kafamın içi akşama kadar baştan başa bekleyişle doluydu.Isabelle'ı gerçekten sevebilir miydim?Şüphesiz hayır;ama yüreğime işleyen o zorlu dürtüye bakılırsa,yanılmış olamaz mıydım?Merakımın içinde tutkunun bütün sabırsızlığını,canlılığını,insanı ürperten sıcaklığını görüyordum.Keşiş'in son söyledikleri beni büsbütün kışkırtmıştı.Gratien vız gelirdi bana.Dikenli çitlerden aşar,kızgın korlar üstünde yürüyebilirdim artık.
- "Bize bizden doğmayacak ne gelebilir ki? Bizden bizim daha önce tanımadığımız ne çıkabilirdi ki?''
- "Mutluluk burada, çok yakınımda olsa, kendini bana sunsa... Ona ulaşmak için şöyle bir elimi uzatsam..."
- Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...
- Elsa Triolet tavsiye ediyordu geçenlerde Beyaz At romanında okuduğum kadarıyla...Şimdi de Julien Salmon'a ait Mükemmel Cinayetler polisiye/gerilim romanının -ki bu Yazar'ın ilk eseridir- 25.sayfasında bahsediyor Vatikan'ın Zindanları adlı Andre Gide'ye ait bu romandan.İşte 25.sayfadaki cümleleri: Vatikan Zindanları'nda,Gide'nin kahramanı Lascadio gereksiz,nedensiz ve tümüyle bağımsız bir cinayet tasarlıyor.Trendedir ve yoldaş olarak kompartımanında sadece zavallı Fleurissoire vardır.(...) On ikiye kadar saymaya ve o sırada trenin geçtiği yerlerde bir ışık görürse Fleurissoire'ı pencereden atmaya karar veriyor.
20 Mart 2013 - Düşüncelerimin dağınıklığını anlatmayacağım.Kafamın içi akşama kadar baştan başa bekleyişle doluydu.Isabelle'ı gerçekten sevebilir miydim?Şüphesiz hayır;ama yüreğime işleyen o zorlu dürtüye bakılırsa,yanılmış olamaz mıydım?Merakımın içinde tutkunun bütün sabırsızlığını,canlılığını,insanı ürperten sıcaklığını görüyordum.Keşiş'in son söyledikleri beni büsbütün kışkırtmıştı.Gratien vız gelirdi bana.Dikenli çitlerden aşar,kızgın korlar üstünde yürüyebilirdim artık.
- "Bize bizden doğmayacak ne gelebilir ki? Bizden bizim daha önce tanımadığımız ne çıkabilirdi ki?''
- "Mutluluk burada, çok yakınımda olsa, kendini bana sunsa... Ona ulaşmak için şöyle bir elimi uzatsam..."
- Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...
- Elsa Triolet tavsiye ediyordu geçenlerde Beyaz At romanında okuduğum kadarıyla...Şimdi de Julien Salmon'a ait Mükemmel Cinayetler polisiye/gerilim romanının -ki bu Yazar'ın ilk eseridir- 25.sayfasında bahsediyor Vatikan'ın Zindanları adlı Andre Gide'ye ait bu romandan.İşte 25.sayfadaki cümleleri: Vatikan Zindanları'nda,Gide'nin kahramanı Lascadio gereksiz,nedensiz ve tümüyle bağımsız bir cinayet tasarlıyor.Trendedir ve yoldaş olarak kompartımanında sadece zavallı Fleurissoire vardır.(...) On ikiye kadar saymaya ve o sırada trenin geçtiği yerlerde bir ışık görürse Fleurissoire'ı pencereden atmaya karar veriyor.
20 Mart 2013