- 1) Burada Napoldon'un sözünü tekrarlamak tuhaf olacak: "Kadın çocuk yapsın diye erkeğe verilmiştir. Oysa bu iş için erkeğe tek bir kadın yetmez; emzirdiği sürede ona kadınlık edemez olur; hasta olduğu zaman da öyle; artık çocuk yapamadığı zaman karısı olmaktan çıkar, demek ki doğanın ne yaşla ne de bu sakıncaların herhangi biriyle sınırladığı erkeğin birkaç karısı olmalıdır." Memorial (Haziran 1816)
- 1) Burada Napoléon'un sözünü tekrarlamak tuhaf olacak: "Kadın çocuk yapsın diye erkeğe verilmiştir. Oysa bu iş için erkeğe tek bir kadın yetmez; emzirdiği sürede ona kadınlık edemez olur; hasta olduğu zaman da öyle; artık çocuk yapamadığı zaman karısı olmaktan çıkar, demek ki doğanın ne yaşla ne de bu sakıncaların herhangi biriyle sınırladığı erkeğin birkaç karısı olmalıdır." Memorial (Haziran 1816)
- - Napoléon kanunlarında neden hiçbir yasanın cinsel sapıklığı ortadan kaldırmayı hedef tutmadığını hiç merak etmediniz mi? diye sordu. Şaşkınlık içinde yanıtladım:
- Belki de Napoléon'un buna önem vermemesinden ya da içgüdümüzden gelen iğrenmenin yeterli olacağını düşünmesinden olacak.
- Belki de bu yasaların en önce en iyi generallerinden birkaçını tedirgin edeceğindendir. Kınansın kınanmasın bu eğilim gevşetici olmaktan öyle uzaktır ve askerliğe o kadar yakındır ki, imparatorun uyanık davranmasına karşın duyulmasını önleyemediği Rhin ötesindeki bu gürültülü davalar sırasında ve daha bundan az önce Krupp'un intiharında bizler için çok korktuğumu itiraf ederim. Fransa'da kimileri bunu gerilemenin işaretleri olarak yorumlamak saflığını gösterdiler. Oysa içimden şöyle düşünüyordum: Zevk düşkünlüğü bile savaşçıl olan ve kadını kendisine güzel çocuklar yapmaya ayıran bir topluluktan çekinelim.
- Fransa'da doğumların tasa uyandıracak bir ölçüde azalması karşısında bana kalırsa (o da eğer başarılabilirse) sizin dediğiniz yöne çevirmenin hiç de zamanı değil. Teziniz en azından sırasız kaçıyor. Nüfus artışı...
- Ne? Bütün sevişme çağrılarının daha çok çocuk doğmasına yol açacağına gerçekten inanıyor musunuz? Kendilerini sevgililerinin kollarına terk eden bütün kadınların gebe kalmaya razı olacaklarını mı sanıyorsunuz? Şaka söylüyorsunuz herhalde! - Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler "bu işi yapamaz" dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir...
- "Gözleri olan insanlar mutluluğun ne olduğunu bilmezler." dedim.
"O zaman ben, gözlerim olmadığı için duyabilme mutluluğunu biliyorum." diye cevap verdi. - Eğer aşka bir sınır koyulmuşsa, biliyorum ki Tanrım; bunu sen değil, insanoğlu yapmıştır.
- Kendimi, diye anlatıyor günlüğünde, derin ve karanlık bir kuyuya eğilip ağzından içeri ip sarkıtan ve bir elin ipi yakalamasını umutla bekleyen bir adam gibi görüyordum. (Pastoral Senfoni)
- Hemen hemen hiç konuşmuyordu; ama kimse şaşmıyordu buna, çünkü başkalarının yanında, hele bunlar taşkın mizaçlı kimselerse, o çoğu kez susardı. (Pastoral Senfoni)
- İnsanları hayatlarının yalnızca bir anına dayanarak yargılamaktan sakınalım.
- ... korkuyorum. Onu korkutmaktan korkuyorum, anlıyor musun? Hissettiğim bu uçsuz bucaksız mutluluğun onu ürkütmesinden korkuyorum!