- "Gidiyorum. Ama bak, yarın sana söylemem gereken çok önemli bir şey var. Çok önemli, tamam mı? " Bak, o çok önemli şeyi söylemeden bırakıp giderse beni, bu ömrüm boyunca içimde kanayan bir yara olurdu, tamam mı? Ona göre düşünüp hareket etsindi.
- Korkaklığımı, hainliğimi falan haykırarak çevremde çember oluşturmaya başlamışlardı ve biliyordum ki linç bir ata sporumuzdur.
- Fahriye Teyze'nin gaddarlığının, neticede vahşi bir erkek egemen kültürün bir sonucu olmasında şaşılacak bir şey yoktu benim için. "Herkesin delirdimek için bir nedeni vardır"
- İşlenen suçun sorumluluğunu bir deliye yüklemek otoritenin sadece kolayına gelmiyor, aynı zaman da işine de geliyordu. Meseleyi, 'katil zaten delinin tekiymiş' diye çözmek rahatlatıyordu onları. Yani düzen o kadar mükemmel ki, o düzenin yasalarına karşı çıkan kişilerin aklından kuşkulanmak gerekir demeye getiriyorlardı. İşte beni hasta eden bu yaklaşımdı. Cinayeti kimin işlediğini umursamıyordum aslında. İnsanların ruhunu çürümeye mahkum etmek, onları içki şişelerinde, hayal dünyalarında teselli aramaya itmek çok daha büyük bir suçtu ve bunu yapanların ikiyüzlülüklerini, sığlıklarını suratlarına çalmak istiyordum. Hayır, delilerin değil en aklı başında insanların, evlerine girip gırtlaklarını kesebileceklerini anlasınlar istiyordum. O mermer sıçan götlerinin tehlikede olduğunu bilsinler ve geceleri rahat uyuyamasınlar istiyordum. Nefret dolu bir canavardım. Ne kadar nefret dolu olduğumu gördükçe kendimden daha da nefret ediyordum.''
- 'Mahvolduk, mahvolduk, dedi annem. Bizi mahveden her neyse annemin bu işe pek sevindiği belliydi. Üzüntü olmadan yaşayamaz annem. Felaketler onun yaşam kaynağıdır. Sanırım her şey yolunda giderken kendini gereksiz hissediyor. Vardır böyleleri. Haklarını teslim etmek lazım; gerçekten zor durumlar karşısında da şaşılacak denli güçlüdür bu tür insanlar.
- İşlenen suçun sorumluluğunu bir deliye yüklemek otoritenin sadece kolayına gelmiyor, aynı zamanda işine geliyordu.
- Okulda insanın asıl öğrenmesi istenen, anlatılan dersler değil ders anlatılırken susması gerektiğidir.
- Adalet denen sey bir yalandan ibaretti.Insanlar suç isledikleri icin değil suç işlenmemesi gerektiği icin cezalandırılıyordu. Sistem gaddarca bir caydırıcılık üstüne kurulmuştu.
- "Seviyorsan serbest bırakacaksın," dedi. "Geri dönerse senindir, dönmezse hiçbir zaman senin olmamıştır
- "Kalbi var mı annenin?" Şöyle bir düşündüm. "Varsa da belli etmiyor