- Yalnızca "çabalamaya değmez" demektir kendini öldürmek.
- İnsanlar gösterdiğiniz nedenlere, içtenliğinize ve acılarınızın ağırlığına ancak siz öldüğünüzde inanırlar.
- Başarısızlık, her türlü açıklamanın ve olanak alanına girebilecek her türlü ?yorumlamanın ötesinde hiçliği değil, aşkın varlığını göstermiyor mu?
- Yaz göklerinde uzanıp giden o bildik yollar, insanı günahsız uykulara da zindanlara da götürebiliyormuş demek
- Kişinin en iyi sahip olduğu şey, karşılığını ödediği şeydir.
- ''Bu son yıllarda, dünyada, çok insan öldürüldü, dediklerine göre, daha da öldürecek. Bu kadar çok ölü, ister istemez, havayı ağırlaştırıyor. Yeni bir şey değil bu, kuşkusuz. Resmi tarih, oldum olası, büyük katillerin tarihidir.''
- ''Adam öldürme ve işkence etmenin birer öğreti olduğu ve neredeyse birer kurum haline geldiği bir uygarlıkta, cellatların memur kadrolarına girmeye yerden göğe kadar hakları vardır. Doğrusunu isterseniz, biz Fransızlar bu işte biraz geç bile kaldık. Dünyanın hemen her yerinde, cellatlar bakan koltuklarına kurulmuşlar bile. Yalnız balta yerine kalem kağıt var ellerinde.''
- "Hayatınızda bir değişiklik hoşunuza gitmez mi?" diye sordu. "İnsan, hayatını hiç değiştiremez ki. Zaten herkesin hayatı birbirinin aynıdır." diye karşılık verdim.
- Başkalarından önce ölecektim, su götürür yanı yoktu bunun. Ama herkes bilir ki, hayat yaşamaya değmez. Aslına bakarsanız, insan ha otuzunda ölmüş ha yetmişinde, pek önemli değildir. Çünkü, her iki halde de, pek doğaldır ki, başka erkekler de, başka kadınlar da yaşayacaklardı, hem de binlerce yıl. Sözün kısası, hiçbir şey böylesine açık değildi. Şimdi de olsa, yirmi yıl sonra da olsa yine bendim ölecek olan. Şu anda beni bu düşüncemde tek üzen şey, yirmi yıl daha yaşamayı düşünürken yüreğimin korkunç derecede hoplamasıydı. Ama onu bastırmak için, yirmi yıl sonra yine o gün gelip çattığı zaman, düşüncelerimin ne olacağını hayal etmek yetiyordu. Değil mi ki insan ölecekti, öyleyse bunun ne zaman ve nasıl olacağı pek önemli değildi.
- Annem hep insanın tam anlamıyla mutsuz olamayacağını söylerdi. Gökyüzü renklenip de yeni bir gün hücreme sızdığı zaman, ona hak veriyordum.