- Yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de.
- Bir insanın yaşama bağlanışında dünyanın tüm düşkünlüklerinden daha güçlü bir şey vardır.
- ...Herkes bilir ki, hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değildim; çünkü her iki halde de başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu , binlerce yıl devam edecektir. Sözün kısası bundan daha açık bir şey yoktu. şimdi yahut yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim.
- Kısacası, bu kadarı yeter, zaten anlamışsınızdır ki ben de, orada dikildikleri halde orada bulunmayan Hollandalılarım gibiydim: En fazla yer kapladığım anda ortada yoktum.
- Bakın, size anlattığım bütün şeylerden sonra, içim neyle doldu dersiniz? Kendimden tiksinmeyle mi? Ne münasebet, en başta başkalarından tiksiniyordum ben. Gerçi kendi kusurlarımı biliyor ve bunlardan yeriniyordum. Yine de, hayli övgüye değer bir inatla bunları unutmaya devam ediyordum. Başkalarının davası ise, tersine, yüreğimde boyuna sürüyordu.
- Belki de yaşamı yeterince sevmiyor muyuz? Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz.
- Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu , binlerce yıl devam edecektir. Sözün kısası bundan daha açık bir şey yoktu. Şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim.
- Umut, koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti.
- En sonunda ölüme ve bu konudaki duygumuza geliyorum. Bu nokta üzerinde her şey söylenmiştir, gözü yaşlılıktan kaçınmak da uygun olur. Gene de herkesin sanki hiç kimse "bilmiyormuş" gibi yaşamasına ne kadar şaşılsa azdır.
- Derin duygular da büyük yapıtlar gibi, bilinçli olarak söylediklerinden daha fazla anlam taşır her zaman.