Çünkü ben bütün büyük adamlar gibi kadın meselesinde, çekingen, mağrur ve tabiatıyla dalgındım.

Hastalık muhakkak ki yakışıyor. Aksırma hiç güzel olur mu? Amma, elimden gelse alıp götüreceğim, yatağımın baş ucuna avize diye asacağım.

Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde? Fakat daima ödersiniz? Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz...

?Vaktiyle ne kadar masum yalanlar söylermişiz!?

İş insanı temizliyor, güzelleştiriyor, kendisi yapıyor, etrafıyla arasında bir yığın münasebet kuruyordu. Fakat iş aynı zamanda insanı zaptediyordu. Ne kadar abes ve mânasız olursa olsun bir işin mesuliyetini alan ve benimseyen adam, ister istemez onun dairesinden çıkmıyor, onun mahpusu oluyordu. İnsan kaderinin ve tarihin büyük sırrı burada idi.

Biz yaşayan, yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!

Bu daima böyledir. Hadiseler kendiliğinden unutulmaz. Onları unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hadiselerdir.

Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?

''Hele hiddetin değiştirdiği insan yüzü! Öyle kendinden çıkıyor, öyle katılaşıyor ki insan? Dünyada bundan kötü, iğrenç bir şey olamaz.''

İnsanın sevdiği bir ev olunca, kendisine mahsus bir hayatı da olur.