- ?Fakirlik,içimizde etrafımızda ahenk bulunmak şartıyla ?ve şüphesiz muayyen bir derecesinde-zannedildiği kadar korkunç ve tahammülsüz bir şey değildir. Onun da kendine göre imtiyazları vardır. Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti.
- ??Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir işe yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındakiyle aynı seviyeye çıkarır!?
- ?İnsanların saadet anlayışları da gariptir. Kitaplara bakarsanız,kendilerini dinlerseniz, insanoğlunun esas vasfı akıldır. Onun sayesinde diğer insanlardan ayrılır. Beylik sözüyle,hayata hükmeder. Fakat kendi hayatlarına teker teker bakarsanız bu yapıcı unsurun zerre kadar müdahalesini göremezsiniz.?
- Biz kendi alemimizde yaşayan insanlarız! Her şeyimiz kendimize göredir.
- Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti. Bu kelimeyi bugün sadece siyasi manasında kullanıyoruz. Ne yazık! Onu politikaya mahsus bir şey addedenler korkarım ki, hiç bir zaman manasını anlamayacaklardır. Politikada hürriyet, bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır. Meğer ki dünyanın en kıt nimeti olsun; ve bir tek insan onunla şöyle iyice karnını doyurmak istedi mi etrafındakiler mutlak surette aç kalsınlar. Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim.
- Hiçbir zaman sınıfımızın birincisi veya ikincisi, hatta yirmincisi olmak istemedim.
- Hocalarımız beni öyle sık sık görmedikleri için kabahatlerimi de görmüyorlardı.
- Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!
- Sonra ayrıca dinlemek gibi bir haletin var. Burası muhakkak. Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir şeye yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındakiyle aynı seviyeye çıkarır!
- Sizler daima böylesiniz... Ruhunuzu saran küçüklük duyguları içinde büyük değerlerimizi kaybedersiniz.