- Ben senden bir şey istemiyorum, gülümsemeni eksik etme yeter.
- Belki şimdi yollardasın. Zaten hayat bir yolculuk değil midir?
- Böyle bir harita yok tabii. Ruhumuzun Kıraç düzlüklerini, başı bulutlu dağlarını, korkutucu uçurumlarını, fırtınalı vadilerini, güneşli denizlerini, karanlık göllerini, verimli ovalarını gösteren bir harita çizilebilir mi, ondan hiç emin değilim. Zaten yazının başlığını da sevdiğim bir filmden, Yen'i Zelandalı yönetmen Vincent Ward'ın yönettiği İnsan Yüreğinin Haritası adlı yapıttan aldım.
- Hayat çok acımasız Şehsuvar, bunun için sanatı icat etmiş insan. Ve biz şanslıyız, çünkü yazabiliyoruz. Hayat üzerimize geldiğinde, günler katlanmaz olduğunda, sığınabileceğimiz edebiyat adında şahane bir liman var. Üstelik yazacaklarımız sadece kendimiz için değil, başkaları içinde sığınak olabilir, onlara yeniden yaşama sevinci verebilir. Anlamıyor musun, başka türlü çekilmez bu hayat.
- "Kadınlar," dedi usulca. "Kadınlar bazen hayatımızın en önemli varlıkları olurlar." Bakışlarını rakı kadehinden kaldırmış yüzüme dikmişti. Konuştukça sesi yükseliyordu. "Aşk da öyle. Bazen hayatı sadece sevdadan ibaret zannedersin. Büyük hatadır, çünkü kadınların cazibesi de, aşkın tesiri de geçicidir. Ama hep kalacağını düşünürüz. Çünkü tarif edilemez bir haz verir bize. O derin sızıyla lezzetlenmiş bir haz. Ama geçer, ne kadar güçlü, ne kadar yakıcı olursa olsun bütün aşklar biter. Bu meselede kesin olan bir kanun varsa, işte bu geçicilik durumudur. Kaderlerini aşkın üzerine kuranlar eninde sonunda bedbaht olurlar. Mutlu ya da mutsuz olması hiç fark etmez bütün aşklarda netice aynıdır.
- "Her şeyi öldürüyorlar," diye mırıldandı umutsuzca, "eskinin bütün güzelliklerini öldürüyorlar. Üstelik bunu dünyanın her yerinde yapıyorlar. Hoyratça, acımasızca, barbarca. Birileri çıksa da dünyayı insanlardan kurtarsa diye düşünüyorum bazen. Biri çıksa da şu güzelim yeryüzünü elimizden alsa."
- "Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.."
- ''Bu topraklarda bir lanet var Şehsuvar. Sanki suyla değil, kanla beslemişiz tarlaları, sanki güneş değil, vahşi bir ışıkmış günümüzü aydınlatan, bizi emziren annelerimiz memelerinden sanki sanki süt değil, öfke akmış... Başka türlü bir neden bulamıyorum bu katliamlara, bu vicdansızlıklara, bu gaddarlığa... O millet, bu millet de değil benim derdim. Hepimiz Osmanlı'ydık işte, al birimizi vur ötekine... Ama adım gibi eminim, bu topraklarda bir kötülük var, her geçen gün biraz daha büyüyen, mani olunamaz bir kötülük...''
- ''Aşk hep kötü değil canım. Arada sırada mutluluk kırıntıları atıyor önümüze.'' ''O kırıntıları küçümseme... Güzel bir an için bütün yaşamını feda edecek ne insanlar var dünyada.''
- İradesi güçlü olan insanlar, kendi korkularını yenebilir, önyargılarının üzerine gidebilirler..