- "Bazen,özellikle de Kenan'ın uçuk kaçık davranışları nedeniyle zarar gördüğü anlarda,onu bana çekiştirmekten kaçınmazdı." Sayfa 9
- "Nihat'ı suçlayamazdım, çünkü çoğu zaman ben de onlarla birlikte sürüklenirken bulurdum kendimi. Yine de grubun en sağduyulu üyesi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim." Sayfa 9
- "En azından Kenan'ın kimi çılgınlıklarına karşı çıkar, yapılan haylazlıkların üçümüzün de okuldan atılmasıyla noktalanacak bir serüvene dönüşmesine engel olurdum." Sayfa 9
- " Nihat'a gelince, Kenan'ın abuk sabuk işlerine teşne olmayı hep sürdürdü. Sürdürmeyip de ne yapacaktı? Bu türden cazip serüvenlere tek başına kalkışacak ne cesareti ne de özgüveni vardı." Sayfa 9
- "Nasıl olsun ki, Nihat şanssız doğmuş, şanssız büyümüş, böyle giderse şanssız ölecek bir adamdı. Ne zaman okuldan kaçsak bizim şişko müdür muavinine ilk yakalanan, matematik öğretmeni baskın bir sözlü yapacak olsa tahtaya ilk kaldırılan, öğrenciler arasında grip salgını başlasa ilk hastalanan hep Nihat olurdu." Sayfa 10
- "11. sınıfa geçip, Abanoz Sokak'taki randevuevlerini ziyaret etmeye başladığımızda ilk belsoğukluğuna yakalanan da tabiî ki oydu. Dedim ya sahiden bahtsız çocuktu." Sayfa 10
- "Annesini çok küçük yaşta kaybetmişti. Babası Necip Amca, Kalyoncu Kulluk Caddesi'nin başında bir matbaada ustabaşı olarak çalışıyordu." Sayfa 10
- "Nihat'ı, Galatasaray Lisesi'ne göndermesinin nedeni de oğlunun iyi bir eğitim almasını sağlamaktan çok, Galatasaray futbol takımına duyduğu derin bağlılıktı." Sayfa 10
- Necip Amca, oğluna çok az harçlık verebiliyordu. Eğer Kenan ve ben, ona yardım etmesek, okulda ezilip horlanması kaçınılmazdı. Sayfa 10
- "Nihat'ı sen ya da ben yanımıza alsak, şu sahaf dükkânından daha fazla para kazanmaz mı?" diye sordu Kenan. "Kazanır ama Nihat bunu kabul etmez" dedim. "Hem o kabul etse bile Melek buna razı olmaz. Kadın dükkânı şairlerin buluşma mekânı haline getirdi. Ne zaman uğrasam abuk sabuk konuşan birtakım insanlarla karşılaşıyorum." Sayfa 16