en büyük ibadet, zulme karşı direnmektir..

Demek ki sadece seçimlerimiz değil, rastlantılar da belirliyormuş insanın hayatını...

_ Savaş, bedeli çok ağır ödense de dünyanın en iyi okullarından biridir. + Keşke böyle bir okul hiç olmasaydı. _ Bu imkansız..

Günler ölüm haberleriyle kararmışken, insan kazanımlarının sevincini nasıl yaşayabilirdi?

Sırların da bir ağırlığı var, insan o ağırlığı uzun süre taşıyamıyor.

İnsanların o aynada kendi korkunç yüzlerini görmelerini, bu iğrenç görüntüden kurtulmak için çaba göstermelerini isteyen biriyim.

Belki akıllanır, ömürlerini bir düğüne dönüştürerek, mutluluk içinde yaşarlar. Belki gelecek kuşaklara acıyı değil sevinci, gözyaşını değil gülümsemeyi, kini değil sevgiyi, ölümü değil, yaşamı kalıt bırakırlar. Belki...

Ama aşkta eşitlik olmaz ki zaten. Bazen kefelerden biri, bazen de öbürü ağır basar. Aslına bakarsanız genellikle hep aynı kefe ağır basar ya.

İnsan bir kere gerçeğin pe?ine dü?ünce, yalanla yetinmek zor geliyor.

Ey hakikati arayanlar! Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hakikat bu caddede değildir. Hakikat, mağazaların vitrininde değildir... Hakikat, kadınların gözlerinde, dudaklarında, bacak aralarında değildir... Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarho?ların gözya?larında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır, buzdolabının içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanenize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanı sıra ölümsüzlüğün ı?ığıyla da aydınlanacaktır.