- Ama geçer, ne güçlü,ne kadar yakıcı olursa olsun bütün aşklar biter. Bu meselede kesin olan bir kanun varsa, işte bu geçicilik durumudur. Kaderlerini aşkın üzerine kuranlar eninde sonunda bedbaht olurlar. Mutlu ya da Mutsuz olması hiç fark etmez bütün aşklarda netice aynıdır.
- Evet, mecbur kalmışsan katil olmayı da göze almaktır vicdan...
- Vatan, insanın kaderiydi, ne kadar çabalarsa çabalasın kaçamıyordu ondan.
- Halbuki insanlar çoğunlukla, kendilerine kızamaz, ne kadar aptallık yaparlarsa yapsınlar bunu kabul etmek istemezler, kendilerine karşı dürüst davranamazlar,davransalar bile, hatalarını çok kolay affederler, çok kolay unuturlar. Ben öyle değilim, huzursuz olurum, hayatımı sürdüremem,bütün hataların müsebbibi olarak kendimi görürüm...
- Onu bilir, onu söylerim.Başka şehirler tehlikelidir, hele büyük şehirler çok şehirler çok tehlikelidir. kalabalıklar, ışıklar,şatafat, ne akıl bırakır insan da ne fikir... Ne sadakat kalır ne vefa...
- "bu harbi kazanmak çok zor. Askerlerimiz kahramanca çarpışıyıor. İtalyanları durdurduk. Sahil şeridinde hapsolmuş durumdalar. Top menzillerinin dışına çıkamıyorlar. Ama söküp atamıyoruz onları denizden. Hükümetin bu avantajı da fırsat bilerek iyi bir barış anlaması yapması gerekir. Ne yazık ki Dersaadet'tekiler bunun pek farkında değil..." BİNBAŞI MUSTAFA KEMAL
- "ya enver bey, o ne yapıyor?" diye sordu kumandanımız, "Cemiyete güzel haberler yolluyormuş." Yüzü gölgelenir gibi oldu Mustafa Kemal'in. "Kusura bakma basri ama enver hayal görüyor bence. Olmasını istediklerini hakikat sanıyor. ona kalırsa, italyanları ezdik geçtik. bütün Arap aşiretler bizim yanımızda... Trablus'ta, tobruk'ta, Bingazi'de, Derne'de hatta fizan'ı da kapsayan kendisine bağlı bir islam devleti kuracağından söz ediyor. ama vaziyet hiç de öyle değil. kendi gözlerinizle göreceksiniz zaten. Sayıları yüz bine yaklaşan italyan kuvvetlerinin karşısında mücahit sayımız çok az. silah ve teçhizat açısından bizden üstünler. tamam, sunusiler olmak üzere halk italyanlardan nefret ediyor. zaten tek avantajımız da bu. yani durum hakikaten berbat. fakat dövüşmekten başka da çare yok." Sigarasından bir nefes çektikten sonra ekledi: "Bilmiyorum, belki de burada herkes kendi şerefi için dövüşüyor, herkes kendi vicdanı için..." BİNBAŞI MUSTAFA KEMAL
- "Durum bizim lehimize. manevi üstünlük bizde. İtalyanlar korku içindeler. Garnizonlarından burunlarını çıkartamıyorlar. yerel halk akın akın bize katılıyor." Enver paşa
- Ailenin eline, yakınınız şehit oldu yazan bir kağıt vermek vefasızlıktır.
- Ne yaparsak yapalım,sanki mağlubiyete mahkum gibiydik, hep hayal kırıklığına yazgılı... Ne yaparsak yapalım beyhudeydi, bir türlü çıkamayacaktık bu derin, bu kanlı çukurdan. yıkımlar,ihanetler,isyanlar... zulüm, yolsuzluk ve yoksulluk... ne varsa devr-i Abdülhamid için söylediğimiz , hepsi tekrar yaşanıyordu bizimle birlikte. uğursuz bir döngü gibi olaylar hep kendini tekrar ediyordu bu coğradyada... ve insanlar, buğday taneleri gibi ezilip gidiyordu tarih deneilen o değirmen taşının arasında.