- korktum, evet ölesiye korktum ama başa çıkmayı öğrendim o duyguyla. benimkisi bir tür kendini bulma, bir tür içe dönüş, tefekkür. fırtınalı okyanuslardan kurtulup, ölü bir denizde batmayı bekleyen yelkenli gibi çaresiz, öylece kalakalmışken, insan daha iyi değerlendiriyor kendini.
- "insanın en zayıf anı, kendini güçlü hissettiği andır,"
- İnsan, tarihin rüzgarı karşısında, okyanusa düşmüş bir ceviz kabuğu gibidir. ne kadar çalışırsa çalışsın, kaderi dalgaların insafına kalmıştır.
- evet, olanı biteni görmezden gelerek, boyun eğerek, el etek öperek, saraya yanaşmak için olmaz türlü rezilliği göze alarak, zavallı hayatlarını sürdüren şahsiyetsizler oldu elbette.
- evet, edebiyat, sonsuz bir isyandı. politika gibi sadece bu devirle, bu dönemle,bugünle sınırlı değildi.
- Hayatın en güzel bencilliğidir aşk."
- "imkansızlık olmazsa aşk söner. ve hepsinden mühimi, aşk bir ticaret değildir benim yakışıklı aptalım. Aşk, neticeyle alakadar olmaz, bugüne bakar, sadece bugüne, hatta şu ana... Ateş yandığı sürece vardır, o tutku sönmediği sürece..."
- "Evet, imkansızlık aşkı hep diri tutuyor... imkansızlık, tutkunun ölmesine asla izin vermiyor."
- çünkü tarihin vicdanı yoktu. çünkü tarih insanları düşünmezdi. ne insanları, ne aşklarını, ne de hayatlarını. biz, ona yön vermeye çabalasak da, o kendi kafasına göre akmayı sürdürürdü. ülkeler parçalanmış, milletler yok olmuş, şehirler yağmalanmış, insanlar katledilmiş hiç umurunda olmazdı!
- "ölümle yüzleşmek, ölmeyi düşünmekten daha iyidir."